Küçük yaşlarda başlayan çiçekçilik hikâyesi… Yıllar boyu kazanılan tecrübelerle oluşturulan tasarımlar… Kendi ismiyle kurduğu markasında kişiye özel tek seferlik tasarladığı aranjmanlarla ve özellikle de çiçek heykelleriyle fark yaratan Yunus Karma, merak edilenleri MAG Okurları için yanıtlıyor.
Öncelikle kendinizi biraz anlatır mısınız? Çiçek tasarımına nasıl başladınız?
Erken yaşlardan itibaren çiçeklerin dünyasına ilgi duymaya başladım. Dokuz yaşındayken bir çiçekçi dükkanında çırak olarak başlayan hikâyem, 30 senedir devam ediyor. Sektördeki birçok çiçekçide çalışarak ustalardan öğrendiklerimle üretip bozmaya, yeni şeyler denemeye başladım ve kendi adımı taşıyan markam Yunus Karma’yı bundan on beş sene önce kurmuş oldum. İstanbul’un farklı semtlerinde, farklı dokulara ve mimarilere sahip atölyelerim oldu, hepsinin hikâyesi ve bendeki yeri çok güzel, çiçek yolculuğumu seviyorum.
Tasarımlarınızdan söz eder misiniz? Ne tür konseptler oluşturuyorsunuz?
Son zamanlarda özellikle sürdürülebilirlik, farklı disiplinlerde olduğu gibi tasarımlarda da önemli bir yer tutmakta. Zamansız, kalıcı ve farklı yan materyallerle çiçekleri bir arada kullanarak sürdürülebilir çiçek heykeller tasarlıyorum. Stüdyoda, canlı çiçek aranjmanları her hafta mevsiminin en iyi performanstaki farklı çiçekleriyle kişiye özel tasarlanıyor, butik ve kişiye özel tasarlanan bu aranjmanlar çoğu zaman sadece bir kere yapılıyor ve bu da onları çok özel kılıyor. Mekânlarda konsept yaratma ve mimari sürece dahil olarak çalıştığımız uzun soluklu projeler var, büyük ölçülerde enstalasyonlar yapıyoruz. Ayrıca her sezon sevdiğimiz düğün işlerine imza atmayı seviyoruz.
Tüm bu tecrübelerinizle eğitimler de veriyorsunuz. Eğitimlerinizin içeriğinde neler var?
Deneyimlerimden yola çıkarak içeriğini oluşturduğum bir kurs ve öğrencinin kendi hikâyesini ortaya çıkaran, yaratma ve üretme cesaretini teşvik eden, özgürleştirici bir eğitim; ve kadim usta-çırak ilişkilerinden, Zen ustalarının öğretilerinden, Japon sanatçıların meditatif yaratım süreçlerinden ilham alan, tümüyle kişiye özel, bire bir eğitim. Yaz sezonu kapandığında, yılın sadece birkaç ayında öğrencilere vakit ayırabiliyorum; çünkü beş gün, kişiye özel teke tek bir kurs, tüm zamanımı ve enerjimi alıyor.
Anneler Günü’ne özel tasarımlarınızdan bahseder misiniz? Bu güne özel hangi çiçekler ya da tasarımlar tercih edilmeli?
Anneler Günü, sevgimizi göstermek için bir bahane ve bunun için tercih edilen her çiçek de mutlaka çok kıymetli, ayrım yapmaksızın çok özel.
Biz annelerin tarzına göre çiçekler öneriyoruz; en çok sevdiği çiçek veya renklerde hazırlanmış aranjmanlar olabilir… Baharın mutluluğunu, coşkusunu veren, özellikle mevsimin çiçekleri bir araya getirildiğinde, ortaya birbirinden farklı çiçek tasarımları çıkacaktır.
Gelecek projeleriniz ve hedeflerinizde neler var?
Global floral art festivallerine pandemi öncesi davetler almış, birkaç tanesine aylar öncenden titizlikle hazırlanarak katılma şansımız olmuştu. Türkiye’den katılarak yurt dışında ülkemizi temsil etmek çok gurur verici.
Sergiler devam edecek, özellikle çiçek heykellerle alakalı güzel birkaç proje için çalışıyoruz, çok daha fazla mecrada ve ortamda sanatın her alanına ilgisi olan çiçekseverlerle buluşmak için heyecanlıyız.