Hiçbir şey kendimizle olan kopuk bir ilişki kadar hayatımızı alt üst edemez. Bizi başkalarıyla zayıf ilişkiler içinde bırakabilir, kendi değerimizden ve değerimizden şüphe duyabilir veya sezgilerimize ve içgüdülerimize güvenmememize neden olabilir.
Ancak kendinizle olan ilişkinizi yeniden kurmanın yolları var. Yani ortaya çıkmanın ve çocukken ihtiyaç duyabileceğiniz kişi olmanın yolları… Geçmişte yaşadığınız ve bugün kim olduğunuzu etkilemeye devam eden utanç anlarını iyileştirmek için yazımızı okumaya devam edin.
1# Kapalı çocukluklar +
Çocuklukta hepimizin küçük, yetersiz, bunalmış veya derinliğimizin dışında hissettiğimiz zamanlar olmuştur. Her iki ebeveynle de güvenli, açık ilişkilerimiz mi yoksa daha zorlu ev ortamlarımız mı olduğuna bakılmaksızın; garip, zor veya utanç verici hissettikleri için olup bitenleri paylaşmak istemediğimiz anlar…
Ve kendimizi kapatmaya yönelik bu eğilim, sonraki yaşamda da yansıtılır. Kendimizi savunmasız hissettiğimizde, açılmaya doğal olarak sıra gelmez. Bir koruma biçimi olarak kapalı kalmak, yaşımız ne olursa olsun öğrenilmiş bir davranıştır.
2# Utanç anları +
Belki de okula gittiniz ve kendi ailenizde bir şeyler yapmanın bir yolu yani tamamen normal olduğunu düşündüğünüz bir şey; arkadaşlarınızın ailelerinin yaptıklarından farklıydı. Ve size güldüler ve bunun için sizinle alay ettiler, sizi grubunuzdaki dışlanmış gibi hissettirdiler. Sonuç olarak artık o her neyse, artık bu şekilde yapmak istemediniz.
Çocukların mahremiyetlerini kendileri için korumayı saplantı haline getirdikleri yaşa geldiklerinde de benzer bir durum söz konusudur. Vücutlarının farkında olmaya başladıklarında veya banyo kapısını kilitlemekle meşgul olduklarında… Utanma veya yargılama potansiyeli olduğunda, öğrenilmiş alışkanlığımız, bunun yerine bir şeyleri kendimize saklamak ve kendimize saklamaktır.
3# Utancımızı tekrar ziyaret etmek +
Ancak yetişkinliğe geldiğimizde, hayatın farklı aşamalarından mezun olurken; bu utanç verici anları veya zor deneyimleri tekrar gözden geçirmeye başlayabiliriz.
Onlara şu anda sahip olduğumuz daha olgun, gelişmiş bir bakış açısıyla bakabiliriz. Onlara böyle daha sağlıklı, daha kapsamlı bir şekilde bakarak; bunun okulda aptalca bir şaka olduğunu anlayabiliriz. Ya da sadece bir başkasının “normal” fikri olduğunu.
Hepimiz daha gençken düzene girmeyi ve uyum sağlamayı isteme sürecinden geçiyoruz – toplum ve kültür böyle yaratılıyor.-
Ancak yaşlandıkça, daha fazla uyum sağlamayı ve bireyselliğimizi benimsemeyi öğreniyoruz. Ailelerimizin veya çocukluğumuzun kendine has özellikleri artık çok kötü bir şey olmaktan çıkıyor. Onlar sadece bizim farklılıklarımız.
4# Bir zamanlar ihtiyaç duyduğumuz kişi olmak +
Geçmişe daha sakin bir perspektiften bakabilirseniz, bu durumlarda çocukken ihtiyaç duyduğunuz yetişkin olabilirsiniz. Belki de ihtiyacınız olan ama sahip olmadığınız ya da anne babanızdan olmasını istemekten çekinmediğiniz yetişkin gibi; sorunları konuşmanız gereken kişi haline gelirsiniz. Rahatlık, anlayış ve şefkat arayan biri.
Kendiniz için o kişi olabilirsiniz. Siz o kişisiniz. SİZİN ile olan ilişkinizi tamamen gençleştirebilirsiniz.
Kendinizle olan ilişkinin restorasyonu, önceki olumsuz kendi kendine konuşma eğilimini tamamen değiştirir. Çocukken ihtiyaç duyduğunuz yetişkin olarak; artık kim olduğunuzu şimdiki değerinize indirmeyi bırakabilirsiniz. O zamanlar da bir değeriniz vardı, sadece bilmiyordunuz. Hepimiz bunu yaparız, sadece onu görmek için mücadele ederiz, özellikle de her zaman uyum sağlamaya çalışırken. Ve başkaları gibi olmaya çalışırken, çoğu zaman kendimiz gibi olmayı unuturuz.
Bir kutu çikolatadan bu yana en iyi şey olmayabilirsiniz – bu herkes ve hepimiz için geçerli – hepimiz sadece yolumuza çıkan her şeyle başa çıkmaya çalışan insanlarız. Ancak kendimizle olan ilişkimizi yeniden kurmak için adımlar atabildiğimizde, o zaman en iyi versiyonumuza erişebiliriz. Daha gençken tam olarak ihtiyaç duyduğumuz kişi oluruz ve bir zamanlar genç yaşamlarımıza korku ya da utanç getiren tüm deneyimleri geride bırakırız.