Bahar veya saman nezlesi olarak da adlandırılan alerjik rinit nedir? Belirtileri neler? Bu makalede Formsante Dergisi arşivinden (Haziran 2022) bu soruların yanıtlarına bakıyoruz… Hazırsanız başlayalım:
SORU VE CEVAPLARLA ALERJİK RİNİT *
Geçmeyen burun akıntısı, hapşırık, damakta kaşınma, tıkanıklık; tam da hastalık mevsimi. Polenlere bağlı olarak gelişen mevsimsel alerjik nezle (alerjik rinit), önlem alınmazsa alerjik astıma dönüşebiliyor.
Hazırlayan: Deran Çetinsaraç
Artık iyice sokaklardayız; dış ortamda daha fazla vakit geçiriyoruz. Havalar ısınınca havadaki polen miktarı da yoğun bir şekilde artıyor. Bir alerjen olarak kabul edilen polenler, en çok alerjik nezle olarak karşımıza çıkıyor. Haziran ayında kutlanan Dünya Alerji Haftası’nı da fırsat bilip Amerikan Hastanesi’nden Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Sacide Rana Işık’a, bahar veya saman nezlesi olarak da adlandırılan alerjik riniti, belirtilerini ve neler yapılabileceğini sorduk.
Toplumumuzda alerji ve alerjik nezle sıklığı nedir?
Ülkemizde toplumun genelinde alerji hastalıkları yüzde 5-20 arasında görülüyor. Diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda alerjik hastalıkların sıklığının arttığı gözleniyor. Alerjik nezle ise, mevsimsel ve yıl boyu tipleri bir arada düşünüldüğünde dünyada toplumun yaklaşık yüzde 20-40’ını etkiliyor. Ülkemizde ise bu konuda yapılan araştırmalar dünya rakamlarına göre biraz daha düşük olmakla birlikte, yıl boyu nezle yaklaşık yüzde 20 civarındayken, mevsimsel alerjik nezle sıklığı yaklaşık yüzde 10 düzeyinde.
Bahar mevsimiyle birlikte alerji mevsimi açıldı diyebilir miyiz?
Baharla birlikte özellikle mart-nisan aylarında mevsimsel alerji başlıyor. Özellikle bahar ve haziran ayları “saman nezlesi” veya “bahar nezlesi” olarak da bilinen polenlere bağlı olarak gelişen mevsimsel alerjik nezlenin (alerjik rinit) en fazla görüldüğü zaman. Belirli mevsimlerde bitkiler uygun sıcaklık ve nem oranlarına göre polenlerini çevreye bırakıyor. Polenler alerjik duyarlılığı olmayan bireyleri etkilemez. Ancak polenler genetik yatkınlığı nedeniyle alerjik duyarlılık gelişmiş kişilerde alerjik rinit, alerjik astım ve alerjik konjuktitivit gibi hastalıkların gelişmesine neden olabiliyor. Bu bireylerde polenlerin yoğun olduğu dönemlerde alerjik hastalıkların belirti ve bulguları da artıyor.
ALERJİK RİNİT BELİRTİLERİ NE? *
- Alerjik rinit belirtileri arasında hapşırık, burunda, damakta, boğazda ve kulakta kaşıntı, burunda akıntı, tıkanıklık ve geniz akıntısı yakınmaları yer alıyor.
- Alerjik konjuktivit belirtileri olan gözlerde kaşıntı, sulanma, kızarıklık ve göz kapaklarında şişlik çoğunlukla alerjik nezleye eşlik edebildikleri gibi tek başlarına da görülebiliyor.
- Polenler alerjik nezle ve konjuktivit belirtileriyle birlikte veya tek başına astım belirtilerine de neden olabiliyor. Tek başına öksürük veya beraberinde nefes darlığı, hırıltılı-hışıltılı solunum, göğüste baskı hissi gibi astım belirtileri de eşlik edebilir. Nadiren ciltte kaşıntı, kurdeşen (ürtiker) de görülebilir.
- Polenlere bağlı alerjik hastalıklarda belirtiler daha çok polenlerin yoğun olduğu genellikle ilkbahar döneminde ve dış ortamda gelişiyor. Bu durumda polen alerjisinden şüphelenebiliriz. Polen alerjisi belirti ve bulgularından şüpheleniyorsak bir alerji uzmanına başvurulması öneriliyor. Deriden yapılan ya da kanda bakılan testlerle polen alerjisi belirleniyor.
Çocuk ve yetişkinleri aynı şekilde mi etkiliyor?
Çocuklukta alerjik hastalıklar erişkine göre daha fazla gözleniyor. Ancak polen alerjisi olan çocuk ve yetişkinde alerjik nezle belirti ve bulguları benzer olup bazen çocuklarda beraberinde alerjik egzama belirtileri de görülebiliyor.
ÇAPRAZ ALERJİ NEDİR? *
Çapraz alerji ne demek?
Alerjenler protein yapısında oluyor. Genellikle farklı yapıda olmalarına rağmen bazı alerjenlerin protein yapılarında benzerlik olabiliyor. Benzer protein yapısına sahip farklı alerjenlerle gelişen alerjik reaksiyonlara çapraz alerji deniliyor. Bunun en güzel örneği bazı polenlerle bazı meyveler arasında görebiliriz. Polen alerjisi olan birey benzer yapıdaki meyveyi tükettiği zaman alerjik reaksiyon gelişebiliyor. Örneğin; huş ağacı poleni ile elma, armut, çileğin benzer protein yapıları bulunuyor. Bazı huş ağacı poleni alerjisi olan bireyler elma tükettiklerinde dudakta, dilde, ağız içinde ve boğazda kaşıntı gibi alerjik belirtilerle karşılaşabiliyor. Bu durumla karşılaşan hastaların çapraz alerjiden şüphelenilip bu gıdaları tüketmemeleri öneriliyor.
Büyükşehirlerde yüksek katlı binalarda oturanlar polenlerden daha mı fazla etkileniyor?
Polenlerin yoğunlukları yüksekliğe bağlı değişip değişmediği çok net olmamakla birlikte yerden 200 metre yukarda daha fazla polen olduğunu gösteren bazı çalışmalar var. Ancak polenden etkilenme, yaşanan yerin yüksekliğinden daha çok o bölgenin bitki örtüsü, o yıl ki yağış ve sıcaklık gibi hava durumu değişikliklerine bağlı olarak değişen bir durum. Alerjisi olan bireylerin polenlerden etkilenme dereceleri polen yoğunluğu yanında polen mevsiminde aldıkları koruyucu önlemlerle de ilgili. Polen alerjisi tespit edilen hastaların polenlerden daha az etkilenmeleri için çeşitli koruyucu önlemler bulunuyor. Polenler genellikle sabah ve güneşin tepede olduğu öğlen saatlerinde havada yoğun olarak bulunuyor. Polen alerjisi bulunan hastaların polenlerin yoğun olduğu dönemde sabah ve öğlen saatlerinde açık havada bulunmamaya, piknik ve benzeri açık hava gezilerinden ve açık havada egzersizden uzak durmaya özen göstermeleri gerekiyor.
Polenlerin rüzgarlı ve kuru havalarda dış ortamdaki havada yoğunlukları artar. Arabada camların açık olması, toplu taşıma araçlarında açık pencerenin önünde oturulması veya rüzgarlı havada dış ortamda bulunulması durumunda yüze hızla esen rüzgarla birlikte polenler alerjik kişinin ağız, burun ve gözlerine doluyor ve alerjik belirtilerin artmasına neden oluyor. Bu nedenle araba camlarının kapalı tutulması öneriliyor.
Yakınmaların yoğun olduğu dönemlerde kapalı ortamlarda ve arabalarda polen filtreli klimalardan faydalanılabilir. Çimlerin biçildiği ortamlardan uzak durulması öneriliyor. Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde dış ortamda yüksek kalitede bir maske kullanılabiliyor. Geniş çerçeveli güneş gözlükleri ve siperli şapkalar da faydalı olabiliyor. Eve girdikten sonra sokak kıyafetlerinin hemen çıkarılıp duş alınması, saç ve derideki polenlerin uzaklaştırılması açısından da önemli bir etken.
BURUN AKINTISI VE SOĞUK ALGINLIĞI BİR HAFTADAN UZUN SÜRÜYORSA MUTLAKA ALERJİDEN Mİ ŞÜPHELENMELİYİZ?
Burun akıntısının alerjik kökenli mi yoksa soğuk algınlığına bağlı olduğunu sürenin yanında hastaya belirtilerinin özelliklerini, burun akıntısı ve hapşırığını tetikleyen durumları sorgulayarak değerlendirebiliriz. Hastada polen alerjisine bağlı burun akıntısı, hapşırık varsa belirtiler polenlerin yoğun olduğu dış ortamda ortaya çıkıyor ve iç ortamda genellikle azalıyor. İç ortam alerjenlerine (ev tozu akarı, küf ve hayvan tüyü gibi) duyarlılığı olan bireylerde ise daha çok iç ortamda ve bu alerjenlere maruz kaldığında genellikle yıl boyu süren yakınmalar ortaya çıkıyor. Soğuk algınlığında ise süre daha kısa olup ortam değişikliği de burun akıntısını etkiliyor. Soğuk algınlığı ve alerjik nezlenin belirtileri arasında da farklılıklar bulunuyor. Genellikle alerjik nezledeki burun akıntısının özelliği soğuk algınlığından farklı oluyor. Alerjik kökenli burun akıntısı daha berrak ve su gibi olup burun akıntısı ve hapşırığın yanında soğuk algınlığında görülmeyen gözlerde ve boğazda kaşıntı gibi belirtilerde birlikte bulunabiliyor. Soğuk algınlığında ise burun akıntısı sarı-yeşil ve daha koyu kıvamlı olup, kas ağrıları, halsizlik gibi belirtiler eşlik ediyor. Birkaç haftadan uzun süren, ortam değişikliği ile değişebilen, beraberinde göz ve boğaz kaşıntısının, göz yaşarmasının bulunduğu burun akıntısı varlığında alerjik kökenli nezleden şüphelenip alerji uzmanına başvurulması öneriliyor.
İLGİLİ İÇERİKLER
- Alerjiyle mücadele eden kişilerin özen göstermesi gereken püf noktalar
- Bahar alerjisi belirtileri nelerdir? Alerjik rinit ve astım hakkında her şey
- Yaz mevsiminde en sık görülen 6 alerji ve korunma yöntemleri