RUIA’nın kurucusu, blogger Rüya Büyüktetik Cansağlar; modaya ilgisini, markasını, koleksiyonlarını, hayallerini, hedeflerini ve tarzını MAG Okurları için aktarıyor.
Modaya olan ilginizi profesyonel bir alana taşımaya nasıl karar verdiniz?
Benim bu alandaki ilk adımı atışım 2011 yılına dayanıyor. O dönem uluslararası bir danışmanlık şirketinin Türkiye ofisinde yoğun bir tempoda çalışıyordum ve dünyada yavaş yavaş yükselmeye başlayan moda, yemek, seyahat bloglarının da okuyucusuydum. Ardından yoğun tempomda, hobi amaçlı yazılar yazmak üzere kendi bloğumu açtım. Bu da aslında çok da fark etmeden attığım, yıllar sürecek ve daha da sürmesini dilediğim bir alanın başlangıç adımı oldu. Ardından kurumsal hayattan dijital dünyaya bir geçiş yaptım ve hâlihazırda burada devam ediyorum.
Yeni markanız RUIA’dan biraz bahseder misiniz? Ne zaman kuruldu, kurmaya nasıl karar verdiniz, vizyonu nedir?
RUIA; benim güzel sofralardan duyduğum keyif üzerine kurmaya karar verdiğim yeni markam. Amerikan servis, peçete ve kokteyl peçeteleri üzerine tasarımlar yaptığım kendim keyifle kullanabileceğim parçalardan hareketle, RUIA’nın ilk koleksiyonunu bu yıl ağustos ayında hayata geçirebildim. Tabii öncesinde yıllar süren bir ön hazırlık ve aylar süren bir fiziksel hazırlık var. Bu alanda işimi daha da geliştirebilmek şu anki en büyük önceliğim. Umarım RUIA’yı çok yakın bir gelecekte hem ülkemizde hem dünyanın farklı yerlerinde mutlu sofralarda görebilirim.
Markanızın yaz koleksiyonunda renkli tasarımları tercih ettiniz. Peki, sonbaharda nasıl bir çizgide ilerlemeyi planlıyorsunuz?
Benim bir yanım çok renkli, bir yanım çok daha romantik; ama her iki tarafımın da ortak noktası, zamansız parçalardan hoşlanması diyebilirim. RUIA’nın yaz koleksiyonu neşeli, iç açıcı renkler ve modası geçmeyecek modellerden oluşuyordu. Sonbaharda yine sonbaharın ritmine uygun tonlarda ve uzun yıllar kullanılabilecek parçalar geliyor olacak. Ayrıca klasik serimizle de bu sezon başında tanışacaksınız.
Bir kadın girişimci olarak karşınıza çıkan en büyük zorluk ne oldu?
Ben; yapabileceğiniz her şeyi layıkıyla yaptığınıza inandığınız noktada geri kalan kısmı tamamen akışa bırakmanız gerektiğine inananlardanım. Dolayısıyla karşıma çıkan olumsuzlukları da bu kapsamda değerlendiriyorum. Hiçbir zorluk yaşamadım demek doğru olmaz, çünkü tahmin ettiğimden daha zorlu bir süreçti ama hepsi bir şeyler öğretti.
Kıyafetinize uygun aksesuar seçerken nelere dikkat edersiniz?
Bazen çok iddialı aksesuarlarla kıyafetimi değiştirmeyi seviyorum; bazen de çok ön plana çıkmayacak, daha sade tasarımları seviyorum. Tamamen o günkü ruh halime ve göz zevkime bağlı.
Tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Zamansız, klasik ama sürprizli, zaman zaman çok renkli.
Son zamanlarda kullandığınız, gardırobunuzun olmazsa olmaz parçaları hangileri?
Mevsimden bağımsız kemerler, eşarplar ve güneş gözlükleri. Geri kalanlar mevsimine göre değişkenlik gösterebilir.
Bu sezonun makyaj trendleri neler?
Benim gördüğüm kadarıyla makro bir trendden ziyade sosyal mecralardaki mikro trendler makyaja daha fazla yön veriyor. Bir videoda ilginç bir kontur tekniği veya simli göz makyajı popüler oluyor ve bir anda o teknik yayılıyor. Ben ise günlük hayatımda daha doğal makyajdan yanayım. Kendi olmazsa olmazlarım; kapatıcı, maskara, allık, dudak kalemi ve ruj.
Gelecek hedefleriniz ve planlarınızda neler var?
Dijital mecradaki işlerimi ve RUIA’yı daha da ileriye taşımak üzere gece gündüz çalışıyorum. Bunun dışındaki tek hedefim; sevdiklerimle mutlu, sağlıklı, keyifli bir yaşam sürebilmek, çünkü hayat sadece hayatın gerçeklerine bağlı hedefler koymak için fazla sürprizli ve kısa…