Hâkimlikten Avukatlık Mesleğine

hakimlikten-avukatlik-meslegine

Farklı departmanlarındaki uzman kadrosuyla hizmet veren Vesta Legal Hukuk & Danışmanlık kurucu ortaklarından Av. Emre Nas, faaliyet alanlarını belirterek hâkimlik anılarından bahsediyor ve hukuk öğrencilerine tavsiyeler veriyor.

Kendinizden biraz bahseder misiniz?

1995 yılında Ankara’da doğdum ve küçük yaşlardan beri kendimi hep avukat cübbesi ile hayal ediyordum; ancak, doğrusunu söylemek gerekirse, çocukluk hayalim olan avukatlık mesleğine planladığımdan biraz geç başladım. İnsan bazen hayallerini, sonrasında daha güçlü adımlarla gerçekleştirmek adına erteleyebiliyor. Ben de bu gaye ile fakülteden mezun olduktan sonra hâkim olarak  görev yaptım. Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimi olarak devam ettiğim bu görevi, 2022 yılının ocak ayında noktaladım. Bu görev süresince edindiğim mesleki bilgi ve birikim ile avukatlık mesleğini, ortaklarımla birlikte, Vesta Legal isimli hukuk büromuzda sürdürüyorum.

Faaliyet alanlarınız neler?

Vesta Legal olarak bir hukukçunun, tüm hukuk alanlarında bilgi ve deneyime sahip olmasını beklemenin ne kadar anlamsız olduğunun farkındayız. Bu bilinçle, ofisimizde farklı alanlarda uzmanlaşan departmanlarımız ve altı avukat arkadaşımız bulunmakta: Fikri mülkiyet hukuku, gayrimenkul hukuku, rekabet hukuku, ceza hukuku, tıp hukuku ve sözleşmeler hukuku üzerine çalışmalar yapmaktadır.

Hukuk Fakültesi öğrencilerine neler tavsiye edersiniz?

Genel kanının aksine ben, teorik bilgininin, pratik bilgiden çok daha önemli olduğunu ve meslek hayatını kolaylaştırmakla birlikte meslekten daha fazla keyif alınmasını sağladığını düşünenlerdenim. Teorik bilgi de, fakülte yıllarında kazanılan ve o yıllarda verilen emekle paralel olarak büyüyen bir birikimdir. Karşılaşılacak vakalarda hukuki nitelemenin doğru ve hızlı yapılması çoğunlukla bu birikimin bir sonucudur. Dolayısıyla öğrenci arkadaşlarımıza tavsiyem, öğrenciyken hukuk bürolarında staj yapmak yerine o vakitleri dil eğitimine harcamaları, dersleri ezberleyerek değil anlayarak öğrenmeleri ve vakit kalırsa da öğrenciliği gönüllerince yaşamaları.

Hakimlik yaptığınız zamanlardan unutamadığınız bir anınız var mı?

Tabii ki… Her gün çok farklı olaylarla karşılaşabiliyorduk ancak, beni en çok şaşırtan hadise bir boşanma davasının duruşması sırasında yaşandı. Boşanma davalarında velayet hususunda karar verirken hâkim, sekiz yaş ve üzeri çocukların görüşünü almak zorundadır. Ben bu durumun onlar üzerindeki travmatik etkisini azaltmak adına çocuğu kürsüye çağırır, biraz muhabbet ederek velayet sorusunu araya sıkıştırmaya çalışırdım. Bu duruşmalardan birinde, dokuz yaşında bir çocukla yaptığımız muhabbet esnasında okulu ve hayatı ile ilgili konuşurken, “Yönetemiyorlar ülkeyi Hâkim Bey!” diye çıkıştı. Ben de bunun üzerine “Belki ileride ülkeyi yönetenlerin yerine geçmek istersin.” dedim. Genç kardeşim hiç tereddüt etmeden “Ne uğraşacağım Hâkim Bey!” diye sohbeti noktaladı. Dokuz yaşında bir çocuğun bu kadar politize olduğu, dünyada başka bir ülke var mıdır bilmiyorum. Muhtemelen ben dokuz yaşında ülkenin Cumhurbaşkanı kimdi, onu dahi bilmiyordum.

Mevcut ekonomik şartların avukatlar üzerinde nasıl bir etkisi var?

Toplumun her kesimi gibi avukatların da mevcut ekonomik şartlardan olumsuz etkilendiğini söylemek yanlış olmaz. Ofis masrafları her geçen gün artıyor. Bu da serbest avukatlığı bir hayli zorlaştırıyor; ancak, bunların yanında ekonomik kriz dönemleri avukatlara bazı fırsatlar da sunuyor. Bu duruma örnek olarak kira uyuşmazlıklarını verebiliriz. Paranın değerinin azalması ile birlikte kiraya verenlerin mevcut kiracılara yapmak istediği zamların kanuni engelleri, taraflar arasında ciddi uyuşmazlıklara neden oluyor. Bu uyuşmazlıkların çözümünde taraflara yardımcı olmak da biz avukatlara düşüyor. Bu ve bunun gibi örnekler artırılabilirse de bir an önce ekonomik istikrarın sağlandığı günlere geri dönmeyi umuyoruz.

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir