Erkek Arkadaşımı Çok Seviyorum Ancak Onunla Bir Gelecek Planlayamıyorum. Ne Yapacağım?

erkek-arkadasimi-cok-seviyorum-ancak-onunla-bir-gelecek-planlayamiyorum.-ne-yapacagim?

Erkek aradaşınızın karşılayamadığı ihtiyaçlarınızın olması sizi canavar yapmaz.

S:Erkek arkadaşımla beş yıllık bir ilişkimiz var ve bu yıl resmi olarak beraber yaşamaya başladık. (COVID karantinasında da beraber yaşıyorduk). Duygusal ve cinsel olarak hiçbir tacize uğramadığım ilk ilişki diyebilirim. Onu çok seviyorum. Bana çok iyi davranıyor, çok korumacı, ilgili, destekleyici birisi. Ayrıca birlikte politika ve inançlar gibi ağır konularda da sohbet edebiliyoruz. Birlikte eğleniyoruz ve onunla zaman geçirmekten çok keyif alıyorum. Ancak ilişkimizin başlarında hastalandı ve bir süredir bununla mücadele ediyor. Dışarı çıkmakta, benimle ve arkadaşları ile zaman geçirmekte güçlük çekiyor. Doktora gitmediği için de henüz sorunun ne olduğuna dair bir teşhis konulmamış durumda. 

Ben aşırı dışarı dönük ve aktif bir insan olduğum için ilişkimizde bu süreci çok zorlayıcı buluyorum. Hastalığının yanı sıra o aslında bir ev insanı. Oldukça içe dönük ve kendi başına zaman geçirmeyi sever. İdeal aktiviteleri televizyon izlemek ya da oyun oynamak. Bu aktiviteleri umursamıyorum, ama artık bunar birlikte vakit geçirmemizin yolu haline geldi. Birbirinden bu kadar farklı ilgi alanlarına sahip olmamız artık ortak bir noktada buluşamayacakmışız gibi hissettirmeye başladı. Sanki o kadar da uyumlu değilmişiz gibi…

İlk başta aramızdaki dinamiğin iyi olduğunu düşünüyordum. Bana çok fazla özgürlük veriyor ve maceralara atılabiliyordum- evde beni beklediğinden emin olarak. Ama şimdi bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorum. Bağımsız olmak güzel ama onunla yapmak istediğim o kadar çok şey var ki, onunla paylaşmak istediğim deneyimler, anlar… Bu yüzden artık çoğu zaman kendimi kaybolmuş gibi hissediyorum.

Bazen iki farklı ilişki istiyormuşuz gibi geliyor. Son zamanlarda geleceğimizi, beraber hayal etmek için ekstra çaba sarf etmem gerekiyor. Önceden bu şekilde değildi; evler, düğünler ve tüm bunlar hakkında konuşurduk ama şuan bu konular hakkında kendimi daha endişeli, neredeyse duygusuz ve uyuşmuş hissediyorum. Ama aynı zamanda ondan ayrılmak ve hayatımda olmayacağının düşüncesi bile kelimenin tam anlamıyla kusucakmışım gibi hissettiriyor. Çünkü ortada elle tutulur bir sorun yokmuş gibi gözüküyor. Aslında bana çok iyi davranıyor ve birlikte güzel bir hayat kurduk. Bu yüzden iyi olan her şeyi elimin tersiyle çöpe atmak istemiyorum. Her zaman birinin beni sevmesi ve güzel davranması hayattaki en büyük şansım olacakmış gibi hissettim ve artık bu his bana yeterli gelmediği için kendimi suçluyorum. Şu an kafam karışık ve kendimi suçluluk duygusuyla birlikte kaybolmuş hissediyorum.

C: Aşk yeterli değildir. Aşkı her şey olarak görmek cazip geiyor olabilir. (Lennon- McCarthy) Kusura bakmayın ama hayatta veya ilişkide ihtiyacınız olan tek şey bu değil. Evet, aşk çok fazla duygu gerektiriyor. Harika bir his ve hepimizin gözünü kör edebilecek nitelikte. İnsanlar arasındaki bağı artıran, atomlarımızı birleştiren şairane bir his… Aşk, onun hakkında yapılan tüm sanat eserlerine, söylenen şarkılara ve onunla yapılan tavuklu erişte çorbalarına dayanır. Ama sadece aşk yeterli değil. Bu elbette, dayanılmaz ve çoğu zaman kabul edilemez bir gerçek. “Yeterli değil de ne demek? Aşığım diyorum??” diyebilirsin. Tamam, anlıyoruz ama size tek başına sadece aşk duygusunu hissettiren diğer tüm ihtiyaçlarınızı havada bırakan bu kişiyle yaşayıp bir hayat kuramazsınız. İşin özünde mutlu olamazsınız ve onunla tamamlanmış hissedemezsiniz. İlişkinizde size tatmin eden temel duygular yok, sadece aşk varsa ilişki bir süre sonra tıkanır. Aslında aşktan başka şeylere de ihtiyacınız olduğu anlamına gelir. Daha fazlasına veya daha iyisine değil, sadece farklı şeylere olan ihtiyaçtan bahsediyorum. Partnerinizin bu ihtiyaçlarınızı karşılayamaması da sizi kötü biri yapamaz.

Aşkın yeterli olmadığını kanıtlayan farklı örnekler var. Örneğin, ilişkide biriniz çocuk isterken diğeri istemeyebilir veya biriniz Paris’te diğeri Antep’te yaşamayı tercih edebilir. Aşk bu uçurumları birleştiremez. Aşk, tek başına iki insanın aynı şeyleri istemesini sağlayamaz. 

Ayrılmayı seçerseniz ikiniz için de “acaba ilişkide daha fazla çabalayabilir miydik?” sorusunu kendinize soracaksınız. Bu sorunun cevabını tanıştığınız yeni insanlarla ilişki kurarken bulacaksınız. Eski sevgilinizle ilgili özlediğiniz ve zamanında yapmaya can attığınız şeylerde bulacaksınız. Gerçek şu ki, hayatta her şeye tam anlamıyla sahip olamazsınız. Sadece bir tanesini “tam anlamıyla” alabilirsiniz. Bu, aşkı doyasıya yaşarsam diğer tüm ihtiyaçlarım tamamlanmamış kalacak demek değil tabii. Çünkü iyi bir ilişki, aşkın ve karşılıklı olarak ihtiyaçların karşılandığı ilişkidir. İkisinden birinde herhangi bir problem varsa bu ilişki sizi tatmin edemez. Böyle bir ilişkiden hem aşkın hem de ihtiyaçların dört dörtlük karşılanmasını beklemeyin.

Tabii ki de ayrılıktan yana değiliz, yanlış anlamayın. Ancak, eksik kalan duygularınız belki de başka bir ilişkide tamamlanıyordur. Belki de kendiniz olurken ve dışarıda sosyalleşirken birlikte keyif alacağınız bir başkası vardır ve siz tamamlanamayacağınız bir ilişkiyi sürdürerek daha mutlu günlerinizi sabote ediyorsunuzdur. Bırakma süreci elbette her iki taraf için de kolay değil. Üstelik hala seviyorken. Başlarda bu durum içi oyulmuş balkabağı gibi çaresiz hissetmenize neden olabilir. Ancak zamanla herkes gibi bu durumu atlatacaksınız.

Ancak bu şekilde hisettiğiniz birinden sessiz sedasız ve kesin bir şekilde ayrılmadan önceden partnerinizle bu konuyu konuşmanızı tavsiye ederiz. Belki beklentilerinizi gündeme getirmediğiniz için -çift taraflı olarak- ilişki içinde çabasızlık hissine girmişsinizdir ancak bir konuşma ve biraz uğraş ile toparlayabilecek bir durumdasınızdır. 

Genelde yeni bir şeye karşı duyulan arzu, sahip olduğunuzu daha iyi bir hale getirmek için çabalamaktan daha ağır basar. Çünkü hiçbir çaba harcamadan partnerininiz her seviyede sizinle eşleştiği bir senaryo daha eğlenceli- sizin açınızdan. Sahte ama eğlenceli. Çünkü her durumda dört dörtlük bir ilişki yoktur, sürdürülebilir değildir ve sadece göz yanılmasıdır diyebiliriz. Pürüzler daima olacaktır.

Göz korkutucu görünse de sizi partnerinizle yüzleşmeye davet ediyoruz. 

İlişki için yapabileceğiniz her şeyi yapıp, maksimum düzeyde çaba gösterin. Ancak en sonunda gerçekten olmuyorsa o zaman ayrılmak daha doğru olacaktır.

Bizce duygularınız ve endişeleriniz hakkında erkek arkadaşınızla konuşmalısınız. Sağlığından kendisinin sorumlu olduğunu bildiğiniz halde onun için endişelendiğiniz ve bunun hem onun hayatını hem de sizin hayatınızı etkilediğini anlatmalısınız. Birlikte bir şeyler yapmanın size ne kadar özel hissettirdiğinden bahsedebilirsiniz mesela. İhtiyaçlarınızın bazılarını ondan talep edin. Orta yolu bulun. Arkadaşlarınızı eve davet edin ve ekran üzerinden oynayabileceğiniz oyunlar oynayıp film geceleri ayarlayın. Kimi zaman evde toplanılmasına rağmen ekran odaklı olmayan aktiviteleri de tercih edin. Bir yerde akşam yemeği yemeye gidin. Başka bir gün de bir içki alıp yemek  hazırlayıp evde yemek yiyin. Tam olarak onun veya sizin konfor alanında durmaktan ziyade orta noktada olmaya odaklanın. Bu süreç belki ikiniz içinde biraz gerici olabilir.

Tabii ki çok farklı sosyal düzeylerde ve farklı çalışma saatlerinde bulunan birçok çift var. Bu bir uyumsuzluk değil veya en azından anlaşmayı bozmuyor. Çünkü her zaman birlikte olmalısınız bile dolu dolu yaşamanın yolları vardır.

Evet, bazen eşinizin takım elbise giyip iş yemeğinize gitmek istememesi kötü bir durum. Bütün gece dans etmek istememesi kırıcı. Film gecenize katılmak istememesi sıkıcı. Ancak her gününüz muhteşem geçmek zorunda değil. Bazı günler de kötü geçebilir, bazı günlerin iyi geçmemesine de izin vermeniz gerekebilir. Bu olağan. Ancak önemli olan ikinizin de bu pürüzler hakkında konuşması ve iki tarafında bazı tavizler vermesi. Küçük fedakarlıklar ilişkinizi yukarıya taşır.

Ama tabii ki dilerseniz biraz uzaklaşabilirsiniz. Bize öyle geliyor ki; üzgün ve hatta depresyondaymış gibi hissediyorsunuz. Ancak biz psikolog değiliz, sadece anlattıklarınızdan yola çıkarak, kendinizi boşlukta hissetmenizi yorumladık. Eğer ilişki için verebilecek hiçbir şeyinizin kalmadığını düşünüyorsanız ve tüm konuşmaları yaptığınız halde ilişkinizde hiçbir değişiklik yoksa belki de sadece ayrılmanız gerekiyordur.

İlişki için çabalamak güzel, aşk sarhoşu olmak, gözünüzün hiçbir şey görmemesi güzel. Ancak ilişki içinde ihtiyaçların ve beklentilerin de karşılanması gerekir. Bu konu üzerinde detaylıca konuşmanızı, ihtiyaçlarınızdan ve beklentilerinizden bahsetmenizi ve belirli düzeylerde -karşılıklı- fedakarlıklar yapmanızı öneriyoruz. Eğer bu konu üzerinde yeterince çabalıdığınızı düşünüyor ve yaptığınız konuşmaların bir sonuca varmadığını hissediyorsanız belki son bir kez daha konuşup son bir şans vermelisiniz. Son şansını iyi kullanmazsa, gitmenizin vakti gelmiş demektir. Unutmayın ki hayat sürprizlerle dolu, size ne getireceğini bilemezsiniz!

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir