Sivilce birçok farklı yaştaki insanda sıklıkla görülen bir cilt rahatsızlığı. Sivilceler, hem ciltte bırakabileceği kalıcı izler nedeniyle hem de hoş olmayan görüntüden dolayı can sıkıcı olabiliyor. Peki vücutta sivilce neden çıkar? Sivilce oluşumuna etki eden faktörler neler? Sivilceye ne iyi gelir? Sivilce izleri nasıl geçer? Acıbadem Ataşehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Armağan Kutlay sivilceye dair merak edilenleri anlattı.
Vücutta sivilce neden çıkar? *
Sivilce, tıptaki adıyla akne, kıl köklerinin ve bu kıl köklerine açılan yağ bezlerinin tıkanması ve iltihaplanması ile seyreden, tedavi edilebilen bir deri bozukluğudur. Genellikle ergenlik çağında görülmesine rağmen her yaş grubunu etkileyebilir. Ergenlik çağında ‘T bölgesi’ denilen alın ve burunda daha yoğunken yetişkinlerde çene bölgesinde daha sık görülür.
Özellikle yüz, göğüs ve sırt bölgesindeki yağ bezleri daha büyük ve aktiftirler. Bu bezlerden yağ (sebum) üretiminin artması ve yağ bezlerinin açıldığı kıl köklerinin tıkanması akne oluşumundaki ilk basamaktır. Ciltte gözenek denilen yapılar aslında kıl köklerinin deriye açıldığı noktalardır. Genişlemiş gözeneklerdeki tıkaçların oluşturduğu siyah noktalara açık komedon, beyaz noktalara kapalı komedon adı verilir. Bu bölgelerde başta Cutibacterium acnes olmak üzere bakterilerin çoğalması iltihaplı sivilcelerin oluşumuna neden olur. Daha derin yerleşimli, büyük ve ağrılı olabilen ve iz bırakma riski daha yüksek olan formuna nodülokistik akne denir.
Sivilce oluşumuna etki eden faktörler neler? *
- Genetik faktörler ve cilt yapısı akne oluşumunda önemli rol oynar. Cildi yağlı ve gözenekleri geniş olan kişiler akne oluşumuna daha yatkındır. Cildin hormonlara vereceği yanıt, yağ üretimi, kıl köklerinin tıkanmaya yatkınlığı genetik olarak belirlenen faktörlerdir.
- Gözeneklerin tıkanması sebumun dışarı atılmasını engelleyerek akne oluşumuna katkıda bulunur. Kullanılan yağlı kremler, ağır makyaj malzemeleri, terleme, cildin uygun şeklide temizlenmemesi gözeneklerin tıkanmasına neden olur. Yüzün çok fazla ellenmesi de hem gözenekleri tıkayarak, hem yüze kir ve bakteri taşıyarak sivilce oluşumunu arttırır.
- Hormonal faktörler yağ üretiminin en önemli belirleyicilerindendir. Ergenlik döneminde değişen hormonlar, yağ bezlerinden sebum üretiminin artmasına neden olur. Kadınlarda adet döngüsü, hamilelik gibi durumlarda görülen hormon değişimleri de akne oluşumunu etkiler. Fakat adet düzensizliği, tüylenme gibi şikayetler varsa, hormon bozuklukları ve polikistik over sendromu açısından inceleme gerekebilir.
- Diyet ile akne arasındaki ilişki çok net değildir, fakat son dönemde yapılan çalışmalar, glisemik indeksi yüksek olan, işlenmiş karbonhidrattan zengin gıdaların akneyi şiddetlendirdiğini ortaya koymuştur. Ayrıca sigara tüketiminin de akne oluşumunu arttırdığı yönünde bilimsel kanıtlar mevcuttur. Yaygın inanışın aksine akne karaciğer bozukluklarının işaretçisi değildir.
- Stres, cildin yağ yapısını değiştirerek akne oluşumunu arttıran bir diğer faktördür. Stresli durumlarda sivilcelerle oynama ve koparma alışkanlığı ise kendiliğinden geçebilecek aknelerin yaraya dönüşüp iz bırakmasına neden olur.
- Başta kortizon ve hormon tedavileri olmak üzere bazı ilaçlar akne oluşumunu arttırabilir, kullanılan bütün ilaç ve besin desteklerinin doktora bildirilmesi önemlidir.
Ne iyi gelir? *
Akne tedavi edilebilen bir bozukluktur. Sadece kozmetik bir sorun gibi görülse de kişinin psikolojisini ve özgüvenini olumsuz etkileyebilir. Kalıcı izler bırakabilmesi nedeniyle zamanında doğru tedavi uygulanması önemlidir. Hangi tedavi kullanılırsa kullanılsın, tedaviye yeterli zamanı tanımak ve düzenli kullanmak çok önemlidir, düzensiz kullanılan tedaviler ve çok sık ilaç değişikliği olumsuz sonuçlara neden olacaktır. Aknenin şiddeti, yaygınlığı, kişinin yaşı, genel sağlık durumu ve beklentileri göz önünde bulundurularak tedaviye karar verilir. Aktif sivilcelere ve gerilemiş sivilcelerin izlerine yaklaşım farklıdır.
Aktif olanları geçirmek için ne yapılmalı? *
Siyah ve beyaz noktaların (komedonların) ve hafif şiddette sivilcelerin olduğu durumlarda öncelikle krem tedavileri tercih edilir. Antibiyotik ve antibakteriyel madde içeren kremler gözeneklerin iltihaplanmasına neden olan bakterilerin çoğalmasını önler. Retinoid denilen A vitamini türevi ilaçlar ise gözeneklerin tıkanmasını engeller. Gereğinde birden fazla ilaç beraber kullanılabilir. Yoğun iltihaplı sivilceler ya da derin yerleşimli nodülokistik akne varsa kremlere ek olarak ağızdan antibiyotik tedavisi gerekebilir. Tedavi süresi 1-3 ay arasında değişir.
Şiddetli akne varlığında ya da diğer tedavilere cevap vermeyen inatçı sivilcelerde, bir A vitamini türevi olan izotretinoin ile sistemik tedavi tercih edilebilir. İzotretinoin yağ bezlerini küçültüp sebum üretimini azaltır, gözeneklerin tıkanmasını engeller. Oldukça etkili bir tedavidir, fakat doktor gözetiminde düzenli takip edilerek kullanılmalıdır. Etkisinin uzun ömürlü olması için 4-6 ay kullanılması gerekmektedir.
Sivilce ve siyah noktaları sıkmak enfeksiyon ve iz kalması riski nedeniyle önerilmez. Fakat diğer tedavilerle gerileyemeyecek büyük komedonların ve kistlerin doktor kontrolünde boşaltılması mümkündür.
Öncekilerin izlerini geçirmek için ne yapılmalı? *
Kişinin deri yapısı, izlerin derinliği, şekli ve yaygınlığı göz önünde bulundurularak uygun tedavi yöntemi belirlenir. Birden fazla yöntemin beraber kullanılması gerekebilir.
Fraksiyonel lazer yüzeyel ve derin sivilce izlerinde etkili bir yöntemdir, cildin üst tabakasının yenilenmesi ve alt tabakalarında kolajen üretiminin artmasını sağlar. 1-2 ay aralıkla 2-4 seans uygulama gereklidir. Uygulama sonrasında yüzde yaklaşık 3 gün süren kızarıklık ve ödem, 1 hafta süren soyulma görülür. Bu süreçte cilt bakımı ve güneşten korunma çok önemlidir.
Altın iğne radyofrekans, mikroiğnelerle cilt altına enerji vererek kolajen üretimini arttıran, ciltte açılan deliklerle yara iyileşmesini uyaran bir yöntemdir. 1 ay arayla 2-4 seans uygulanır. İşlem sonrası oluşan kızarıklık ve ödem birkaç saat içinde geriler, fraksiyonel lazerden farklı olarak günlük yaşama hemen dönülebilir.
PRP ve mezoterapi, deri altına enjekte edilerek ya da dermaroller gibi mikroiğneleme yöntemleriyle uygulanabilen, hafif sivilce izlerinin tedavisinde etkili olan yöntemlerdir.
Kimyasal peeling ile derinin üst tabakasının soyulması siyah ve beyaz noktalar ile hafif sivilcelerin düzelmesini, yüzeyel akne izlerinin giderilmesini sağlar fakat derin izlere etkili değildir. Glikolik asit ve salisilik asit bu amaçla en sık kullanılan peeling maddeleridir. 2-4 hafta aralıklarla 4-8 seans uygulama gerekebilir. Uygulama sonrası yüzde kızarıklık, hafif ödem ve soyulma görülebilir, güneşten korunma ve nemlendirme çok önemlidir.
TCA (trikloroasetik asit) ile tüm yüze derin peeling uygulanması derin sivilce izlerinde etkilidir fakat işlem sonrası leke oluşması riski nedeniyle sık tercih edilmez. TCA ile çukur şeklindeki sivilce izlerine noktasal uygulama daha güvenli ve daha çok tercih edilen bir yöntem olup, 2-4 seans uygulama gereklidir.
Çukur sivilce izlerinin tedavisinde deriyi aşağı çeken fibröz bantların iğne ya da kanüller aracılığıyla serbestleştirilmesini sağlayan subsizyon yöntemi de etkilidir. Bu çukurların altına hyaluronik asit dolgu enjeksiyonu izlerin belirginliğinin azaltılmasına yardımcı olur.
Kimyasal bileşen içerik olarak hangi maddeler, asitler iyi gelir? *
Çeşitli bitkisel ve sentetik maddeler akne tedavisine yardımcı özellikleri nedeniyle dermokozmetik ürünlerde kullanılır. Uygun içerikler kişinin cilt yapısı ve beraber kullanılan akne ilaçları değerlendirilerek seçilir. Bunlardan başlıcaları:
- Alfa hidroksi asitlerden (AHA) en sık kullanılan glikolik asit, cilt tonunu eşitleyici ve cildi yenileyici etki gösterir. Beta hidroksi asitlerden (BHA) en sık kullanılan salisilik asit, keratin tıkaç oluşumunu ve sebum birikimini engeller. AHA ve BHA, yüz temizleyiciler, tonik ve bakım kremlerinde kullanılabilir.
- Retinodler keratin tıkaç oluşumunu engelleyici ve leke oluşumunu engelleyici etkiyle, azelaik asit antimikrobiyal ve antiinflamatuar etkiyle krem ve serumlarda kullanılan maddelerdir.
- Niasinamid, sebum üretimini ve iltihabi reaksiyonu azaltan bir B3 vitamini türevidir. Bakuchiol, hem sebum üretimini azaltan hem de antioksidan özelliği olan, retinoid benzeri etki gösteren bitkisel bir maddedir. Sıklıkla krem ve serum formunda bulunur.
- Çinko, yara iyileşmesine yardımcı ve antiinflamatuar etkisiyle bakım kremlerinde kullanılır. C ve E vitamini içeren krem ve serumlar antioksidan etkiyle akne lekelerinin tedavisinde ve cilt tonu eşitlemede yer alır. Benzoil peroksit ve çay ağacı yağı, antimikrobiyal etkileri nedeniyle yüz temizleyicilerde kullanılan maddelerdir.
Sivilce tedavisi nasıl yapılır? *
Akne tedavi edilebilen bir bozukluktur. Sadece kozmetik bir sorun gibi görülse de kişinin psikolojisini ve özgüvenini olumsuz etkileyebilir. Kalıcı izler bırakabilmesi nedeniyle zamanında doğru tedavi uygulanması önemlidir. Hangi tedavi kullanılırsa kullanılsın, tedaviye yeterli zamanı tanımak ve düzenli kullanmak çok önemlidir, düzensiz kullanılan tedaviler ve çok sık ilaç değişikliği olumsuz sonuçlara neden olacaktır. Aknenin şiddeti, yaygınlığı, kişinin yaşı, genel sağlık durumu ve beklentileri göz önünde bulundurularak tedaviye karar verilir. Aktif sivilcelere ve gerilemiş sivilcelerin izlerine yaklaşım farklıdır.
Sivilceli cilt bakımı nasıl olmalıdır? *
- Düzenli cilt temizliği aknenin önlenmesi ve tedavisinde en önemli basamaktır. Ölü hücreler, çevresel kir, fazla sebum, mikroorganizmalar, makyaj ve cilt bakım ürünlerinin uzaklaştırılması için temizleyiciler kullanılır. İdeal temizleyici deri pH’ına yakın olmalı, cildi kurutmadan yağdan arındırmalıdır. Cildi kurutan sabunlar refleks olarak sebum üretimini arttırır ve deri saatler içinde tekrar yağlanır. Sabunsuz temizleyici olarak adlandırılan ‘syndet’ ürünler dengeli temizlik sağladığı için sıklıkla tercih edilir.
- Yüz temizliği sonrası kalan artıkların uzaklaştırılması ve gözeneklerin hava alması için tonik uygulaması yapılabilir. Cildin ihtiyaçlarına göre tonik içerikleri değişmektedir. Tonik uygulama sonrası yüzü yıkamaya gerek yoktur.
- Temizlik sonrası komedojenik olmayan su bazlı bir nemlendiriciyle cildin nemlendirilmesi gereklidir. Akne tedavisinde kullanılan ilaçlar ve temizlik ürünleri cildi irrite edebildiği için nemlendirici kullanımı atlanmaması gereken bir basamaktır.
- Yüz fırçaları ve keseleri aktif sivilce olmayan ve hassas olmayan ciltlerde haftada birden daha sık olmayacak şekilde kullanılabilir. Kil ve kükürt içeren maskeler de hassas ciltlerde irritasyon yapabileceği için doktora danışarak kullanılmalıdır.