İngiliz Atlet Paula Radcliffe’nin Rekoru Hala Kırılamadı!

ingiliz-atlet-paula-radcliffe’nin-rekoru-hala-kirilamadi!

Paula Radcliffe, 10 dünya rekorunun sahibi İngiliz atlet. 2003 yılında Londra Maratonu’nda 2 saat 15 dakika 25 saniye ile elde ettiği rekorunu kadınlarda hala kırabilen olmadı. Olimpiyat Madalyalı Sporcularla Wellness Hafta Sonu etkinliğinde bir araya geldiğimiz Radcliffe, koşmanın her şekle girebilen harika bir spor olduğunu söylüyor.

Akdeniz Bölgesi’nin öncü turizm markalarından biri olan Barut Hotels, lüksün yeni adresi olarak tanımladığı Anda Barut Collection’ı, Didim Delice Yarımadası’nda düzenlediği “Olimpiyat Madalyalı Sporcularla Wellness Hafta Sonu” etkinliği ile hizmete açtı. Etkinliğe katılan İngiliz Olimpiyat sporcularından Paula Radcliffe, uzun mesafe koşucusu ve 10 dünya rekorunun sahibi. Radcliffe ile Ege denizi eşliğinde koşu yaparken hayatına dair ipuçları da öğrendik.

  • Koşanlar için verebileceğim en önemli tavsiye kendilerine bir hedef seçmeleri ve birlikte çalışabilecekleri bir kulüp veya grup bulmaları. Yani hedefinize ulaşabilmeniz için gerekli olan motivasyonu sağlayacak bir koşu grubu, koşu koçu veya koşu arkadaşı edinmelisiniz. Koşmanın en güzel yanı ona istediğiniz şekli verebilmeniz. Belki hayatınızda hiç rekabet olsun istemiyorsunuz, o zaman tamamen keyif amaçlı koşulara katılabilirsiniz. Belki de hedefiniz bir maratonu dereceyle tamamlamak, o zaman da tüm antrenmanlarınızı buna göre şekillendirebilirsiniz. Koşu kulüpleri tüm dünyada çoğalıyor ve bence koşmak için harika bir motivasyon kaynağı. Koşu kulüplerinde sizinle aynı hedefi taşıyan insanlarla tanışabilirsiniz ve onlardan bu alanda yardım alabilirsiniz.
  • Yarışlara hazırlanmanın benim için önemli kısmı antrenman yapmak. Yeterince iyi hazırlandıysanız hem mental hem de fiziksel performansınızı tam olarak ortaya koyabilirsiniz. Yarışı, haftalar boyunca hazırlandığınız bir parti gibi düşünün. Dolayısıyla tüm emeğinizi kutlayacağınız bir parti öncesinde heyecanlanmanız da çok normal. Maraton koşarken inişler ve çıkışlar yaşayabilirsiniz, önemli olan zorlandığınız anlarda daha önceki antrenmanlarınızda nasıl o zorluklardan çıktığınızı hatırlamak ve uygulamak.
  • Yarış öncesi bana enerji veren başlıca öğünüm suyla pişirilmiş yulaf, içerisine dilimlenmiş muz, bal ve biraz da bitter çikolata. Tüm yarışlardan önce mutlaka bitter çikolata yerim. Yeşil çay ve kahve de içerim. Yarıştan hemen önce de karbonhidrat depolarımı dolu tutmak için enerji içeceği tüketirim.
  • Yarışlara psikolojik olarak hazırlanırken bunun eğlenceli bir spor olduğunu düşünürüm hep. Önemli olan yaptığın işten zevk alabilmekte. Başarılar kadar başarısızlıklarda da aynı şey geçerli. Kazanmak ve kaybetmek bu işin parçası. Diyelim modunuz düştü, size keyif veren şeyleri yapın; aileyle vakit geçirmek, film izlemek, uzun bir banyo… Modunuzun iyiye gittiğini düşündüğünüz an hemen toparlanın ve bir sonraki koşuya hazırlanın.
  • Koşmak hayatımı her açıdan etkiledi; hayatımda koşu olmasaydı şu an olduğum kişi olamazdım. Kendimle ilgili çok fazla şey keşfetmemi sağladı. Aynı zamanda eşim başta olmak üzere bir sürü harika insanla tanışamazdım. Koşan insanlarla birlikte olmak çok önemli. Dünyanın neresinde olursanız olun aynı dili konuşmuyor olsanız bile bir maratonda herkes birbirine yardım eder. Belki biraz da endorfin salgılanması sayesinde etrafınızda hep mutlu insanlar olur.

Haziran-Temmuz 2024 sayısından

Hazırlayan: Deran Çetinsaraç

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir