En son yapılan bir araştırma gösteriyor ki konu ilişkiler olunca 10 kadından sadece 1i ilk adımı atıyor. Üstelik, yıl 2016.
Şaşırtıcı değil mi?
Evet ilk adımı atmak çok rahat hissettirmeyebilir, gerilebilir, heyecanlanabilir, ne diyeceğinizi bilmeyebilirsiniz. Ama ya hayatınızın aşkı o an o noktada bir adım atmazsanız siz daha tanışamadan kendi yoluna gidecek; aynı gün ona ilk adımı atan başka bir kızla evlenecek ve 3 yıl sonra tatlı mi tatlı 2 oğulları ve bir kızları olacaksa? Olayı dramatikleştirmiş gibi olmayalım ama, çok geç olmaz mı?
Belki eski kafalı olduğunuz için ilk adımı illa ki erkeklerden bekliyorsunuz. Belki reddedilmekten korkusu gözünüzde büyüyor. Ya da bir erkeğe ilk adımı atma konusunda, gerçekten hiçbir fikriniz olmayabilir. Yine de hayatta istemediğiniz hiçbir şeyi, almanız mümkün değil. Ayrıca şunu da hatırlatmak isteriz ki, muhtemelen ondan hoşlanan sadece siz de değilsiniz. Yıllar sonar bile ‘Acaba?’ soruları kafanızı kurcalasın istemiyorsanız asırlardır erkeklerin üzerine yüklediğimiz ilk adım sorumluluğunu paylaşma zamanı geldi:
– Yaptığınız şey sadece onunla ilgili değil; ilk adımı attığınızda siz de çok cesur ve harika hissedeceksiniz.
– Hayatta aklınıza koyduğunuz bir şeyi kaç kez hiç düşünmeden, o anda yapabildiniz? Birini istediğiniz veya ondan hoşlandığınız anda tanışmak için harekete geçmek, kendinizle gurur duymanızı sağlayacağından özgüveniniz için de çok iyi bir egzersiz aslında.
– Hiç tanımadığınız birine nasıl yaklaşabilirsiniz peki? Karşınızdaki erkek tanımadığı biriyle karşı karşıya kaldığı ilk anda (bu durum yabancılarla olan her etkileşim için geçerli) duvarlarını yıkmak ve buzları ısıtmak için hafif bir iltifatla sobete başlamanız en iyisi. Erkeklerle iltifatın ne alakası var diye düşünmeyin. Onların da, kendileri hakkında güzel şeyler duymaya ihtiyacı var. Hatta çoğunlukla kimse onlara böyle bir yorum yapmadığı için, basit de olsa böyle bir yorumla gözlerinde bir anda yükselmeniz hiç zor değil!
