Dünya cinsiyet rollerinde büyük değişimlere sahne olurken, erkekler için geleneksel güç ve baskınlık kalıpları hızla geçerliliğini yitiriyor. Kadınlar daha fazla güç kazandıkça, bazı erkekler kendilerini tehdit altında hissediyorlar. Onlar için kadınların bağımsızlığı, kendi statülerine saldırı olarak algılanıyor. Incel alt kültürü ise bu algının yarattığı, kendilerini toplumdan dışlanmış hisseden, özellikle de kadınlbu algının yarattığı, kendilerini toplumdan dışlanmış hisseden, özellikle de kadınlarla ilişki kuramayan bir grup erkekten oluşuyor. arla ilişki kuramayan bir grup erkekten oluşuyor.
Ancak durum sadece yalnız kalmaktan ibaret değil; incel toplulukları kadınları hayal kırıklıklarının ana suçlusu olarak görüyor, bir tür mağduriyet kültürü oluşturarak, kendi başarısızlıklarının sorumluluğunu tamamen kadınlara yüklüyorlar. İnternetteki karanlık köşelerde eko çemberi kurup birbirlerini bu nefretle besliyorlar.
Incel kültürü, kadınları ilişkisel ya da cinsel anlamda “hak edilmiş” varlıklar ve aynı zamanda tüm toplumsal sorunIncel kültürü, kadınları ilişkisel ya da cinsel anlamda “hak edilmiş” varlıklar ve aynı zamanda tüm toplumsal sorunların kaynağı olarak hedef alırken, t*cavüz ve ş*ddeti normalleştiren söylemlerle, kadın nefretini körüklüyor ve hatta gerçek dünyaya da taşıyorlar.ların kaynağı olarak hedef alırken, t*cavüz ve ş*ddeti normalleştiren söylemlerle, kadın nefretini körüklüyor ve hatta gerçek dünyaya da taşıyorlar.
Nefret yalnızca kadınlarla sınırlı değil. Çocuklar da bu düşmanlıktan payını alıyor. Incel’ler, kadınların toplumdaki rollerini manipülatif ve yıkıcı buldukları için, anneliği ve çocuk yetiştirmeyi de aşağılayıcı bir yerden ele alıyorlar.
Ve elbette hayvan düşmanlığı… Bu noktada işler daha da karanlık bir hal alıyor. Incel’lerdeki güçsüz olanı ezme arzusunun yansıması olarak, hayvanlara karşı bir nefret ve değersizleştirme süreci devreye giriyor.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Bir mizojinistle çıktığınızın 14 işareti
Kapak: IStock
Sebla Tanık Dijital Yayın Koordinatörü
Radyo Tv eğitimini tamamladıktan sonra, sosyoloji okurken bir yandan da kültür & sanat editörü olarak uzun yıllar çalıştı. 2024’te Marie Claire ekibine katıldı. Burada, modadan güzelliğe, kadın sorunlarından gündeme dair birçok farklı konuda görsel ve editoryal içerik üretti. 2024 Ağustos ayı itibarıyla Marie Claire’in dijital yayın koordinatörü olan Sebla, Marie Claire’in sosyal medya hesaplarından, internet sitesindeki içeriklerinden ve dijital yayın akışından sorumlu.