Modern dünyanın flört arenasına hoş geldiniz. Bir zamanlar romantik bir tesadüfle başlayan aşk hikayelerini artık algoritmalara emanet ediyoruz. Modern flört dünyasında cep telefonunuz, kahveyle dolu sabahlarınızdan bile daha sadık bir arkadaş haline geldi.
Sağa kaydırma krallığında kaybolmadan önce hepimizin başına gelen komik ve garip olayları masaya yatıralım. İşte dating uygulamaları dünyasının en absürt gerçekleri!
Dating app’lerde karşılaşabileceğiniz ‘o’ klişeler
Sağa kaydıran parmak sendromu
Bir yandan dizi izlerken diğer yandan bilinçsizce sağa kaydırıyorsunuz. Sonra eşleşme geliyor ve kendinizi “Bu kimdi acaba?” darken buluyor olabilirsiniz. Sağa kaydırmak bazen bir refleks, bazen de parmak kası çalıştırma egzersizi haline gelebiliyor.
Biyografi uzmanlığı
Flört uygulamalarında biyografi yazmak sanattır! “Kahve severim” yazmak mı? Çok sıradan. “Gezginim, ama en çok kalbimi keşfediyorum” mu? Yok artık! Ve tabii ki: “6ft çünkü herkes boy soruyor” diye başlayan klişelere selam veriyoruz.
Fotoğraf seçimi: Gözlük, gömlek ve banyo aynası
Her dating uygulamasının “standart erkek fotoğrafı üçlemesi” vardır: Güneş gözlüklü poz. Bembeyaz ütülü gömlekle bir düğünde çekilmiş bir kare. (Muhtemelen annesi zorladı.) Ve o efsanevi banyo aynası selfie’si… Şaka bir yana, bu fotoğraflar neden hep karanlık?
Sizi köpeğiyle kazananlar
Bir köpek profilde her şeyi değiştirebilir. “Aa, ne tatlı bir köpek!” derken farkında olmadan o kişiye şans veriyoruz. Ama gerçekte köpeği görmek mi istiyoruz yoksa kişiyi tanımak mı? Belli değil.
İlk mesaj baskısı: Selam mı, şaka mı, emoji mi?
İlk mesaj atmak başlı başına bir kriz. Çok sıradan bir “Selam” yazarsanız sıkıcı bulunabilirsiniz. Ama çok yaratıcı bir mesaj atarsanız da “Bu neyin kafası?” tepkisiyle karşılaşabilirsiniz. İdeal dengeyi bulabilen var mı, gerçekten?
Ghosting: Modern ilişkilerin Bermuda Şeytan Üçgeni
Her şey harika giderken bir anda kaybolmak… Bu kişi gerçek hayatta da bir sihirbaz mı? Bir noktada herkes bu hayalete dönüşüyor. Ama unutmayın, ghosting yapan kaybeder, siz değil!
Eşleşme ama yazışmama
Eşleştiniz ama mesaj yok. Tam bir dijital sessizlik. Belki de karşınızdaki sadece koleksiyon yapıyor? Profilde eşleşme biriktiriyor olabilir mi? Kimin ne yapmaya çalıştığını anlamak imkansız. Ahir zaman. Dinliyoruz ama yargılamıyoruz.
48 saatlik “mükemmel konuşma” ve sonrası
İlk iki gün her şey mükemmel, mesajlar hızlı, espriler yerinde. Ama sonra… “Kendi kendime mi mesaj atıyorum?” dediğiniz bir sessizlik dönemi başlıyor. Oysaki gayet iyi başlamıştı, ne oldu? Bir kahve içseydik bari?
Aynı kişiye farklı uygulamalarda denk gelmek
Kader mi, yoksa algoritmaların şakası mı? Tüm tuşlara basmak, kaderi değiştirir mi? Bir süre sonra herkes tanıdık hissettiriyor.
Sağa kaydırmanın keyfini çıkarın… Dating uygulamaları absürt olduğu kadar eğlenceli bir deneyim. Hepimiz bu uygulamalarda biraz gülüp biraz da başımızı duvarlara vurmuş olabiliriz. Ama unutmayın, gerçek aşk belki de bir banyo aynası selfie’sinin arkasında sizi bekliyordur. Şans sizinle olsun!
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Flört uygulamalarında başarılı olmanıza yarayacak 5 öneri
Kapak: Pexels
