Anksiyetenin çene ağrısına neden olabileceğini biliyor muydunuz? Bugünün makalesinde, kaygının daha az bilinen etkilerinden bazılarına göz atacağız.
Baş ağrıları, vücut titremeleri ve terli ellerin yanı sıra, anksiyetenin az bilinen diğer etkilerinden herhangi birine aşina mısınız? Bunlar çıplak gözle fark edilmesi çok kolay olmayan ancak kaygı ile kendini gösteren ve rahatsızlığa neden olan etkilerdir.
Bugünün makalesinde, profesyonel yardım almanın önemini daha iyi anlamanıza ve duyguları daha iyi yönetmeyi öğrenmek için ilk adımı atmanıza yardımcı olacak; ne olduklarını ve diğer ilginç gerçekleri açıklayacağız.
Anksiyetenin vücut üzerindeki bilinmeyen etkileri
Anksiyetenin vücut üzerinde çeşitli etkileri olabilir. Bazıları çıplak gözle diğerlerinden daha kolay fark edilir, ancak bunların hepsi, onları deneyimleyenler için kuşkusuz eşit derecede rahatsız edicidir.
1. Genişlemiş göz bebekleri
Genişlemiş göz bebeklerine sahip olmak (diğer nedenlerin yanı sıra) zamanla korunan bir uyanıklık durumuna bağlı olabilir. Bu nedenle kaygının bilinmeyen etkileri arasında yer alır. Düşük ışık duyarlılığı ile ilgisi olmayan göz bebeği genişlemesi, keşfedilmesi ve tedavi edilmesi gereken altta yatan bir sorunun belirtisidir.
Anksiyete çok yüksek olduğunda, baş dönmesine, garip ışıklar görmeye veya görsel kalitede azalmaya neden olabilen bu olağandışı semptomun yaşanması yaygındır.
Anksiyetenin amacının bizi bir risk veya tehdide karşı korumak olduğunu anlamak gerekir. Bu nedenle vejetatif sinir sisteminin fizyolojik reaksiyonlarından biri de pupilla genişlemesidir. Bu fenomenin çok özel bir amacı vardır: bizi çevreleyen şey hakkında daha net ve daha kapsamlı bir vizyona sahip olabilmek ve kaçabilmek.
Ayrıca, bu durumun derecesini ölçmeyi amaçlayan Hamilton Anksiyete Ölçeği (1959), göz bebeklerinin büyümesini kaygının 15 göstergesinden biri olarak listelemiştir.
Bu makaleyi de okumaktan hoşlanacağınızı düşünüyoruz: Anksiyete ve Panik İçin Fiziksel Aktivitenin Faydaları
2. Yutma güçlüğü
Anksiyetenin az bilinen bir başka etkisi de yemek yerken, içerken ve hatta tükürüğü yutarken yutma güçlüğüdür. Bu durum ‘histerik bolus ‘ veya ‘boğazda bir yumru’ olarak bilinir.
Hatta Aguirre Álvarez, Martínez Lemus ve Núñez Orozco (2005) bu durumun detaylandırıldığı ve somatoform bozukluklar içinde yer aldığı bir çalışma yapmışlardır.
Bu semptom, sırasıyla disfaji ile ilgilidir ve anksiyetenin açık bir şekilde somatizasyonudur. Tükürük üretmekten sorumlu bezlerle bağlantılıdır. Bu semptomlu vücudun temel amacı, tüm sıvıları kaslarla ilgilenmek için rezerve etmektir, çünkü koşmamıza veya kaçmamıza yardım etmeleri gerekir.
3. Anksiyetenin daha az bilinen etkisi: Baş ağrısı
Anksiyete, vücudun tüm damarlarının ve atardamarlarının çok özel bir amaç için kasılmasına neden olur: kaslara daha fazla kan sağlamak.
Bu nedenle dolaşım daha yoğundur ve klasik bir baş ağrısına yol açan vazokonstriksiyona neden olur. Bu tip baş ağrısı genellikle günün erken saatlerinde ve akşamları daha sık görülür.
Bu nedenle, kaygının az bilinen etkilerinden bir diğeri, çeşitli aktiviteleri gerçekleştirmeyi ve hatta konsantre olmayı zorlaştıran yoğun bir baş ağrısıdır.
4. Çene ağrısı
Vücudun kaygı ve stresin daha fazla birikme eğiliminde olduğu belirli bölgeleri vardır. Burada boyun, omuzlar, sırt ve çeneden bahsediyoruz.
Sabahları çene ağrınızın daha yoğun olduğunu ve hatta kulaklarınıza kadar indiğini fark ederseniz, büyük ihtimalle bruksizm hastasısınız. Bu, geceleri stres ve kaygı nedeniyle dişlerinizi sıktığınız ve gıcırdattığınız anlamına gelir.
Bu durumda bir doktora danışmak gerekir, çünkü bu durumlarda bir diş ateli yardımcı olabilir, ancak en iyi seçenek onları düzgün bir şekilde yönetmek için kaygı kaynaklarını tedavi etmeye çalışmaktır.
5. Normalden daha sık idrara çıkma
Anksiyetenin bilinmeyen etkilerinden biri , kısa bir süre içinde kaç kez idrara çıkabileceğimizle ilgilidir.
Bu anlamda, hepimizin bunu bir süre yaşamış olması mümkündür: Sınav veya iş görüşmesi gibi endişeli bir durumla karşılaştığımızda, birkaç kez tuvalete idrar yapmak için gideriz.
- Bu yaygın bir gerçektir, ancak aynı zamanda merak uyandıran bir gerçektir. Kaygıdan muzdarip olduğumuzda , böbrek genellikle daha az idrar üretir. Sebep? Sıvıları kaslara sunmak için tasarruf etmek.
- Buna karşılık, daha hızlı kaçmak için gereksiz ağırlıkları ortadan kaldırma temel ihtiyacı nedeniyle, beyin idrarı atmak için tuvalete gitmemizi emreder, bu da birçok kez gitmemize neden olur.
6. Anksiyetenin az bilinen etkilerinden biri olan ‘gerçek dışı’ hissi
Kaygının bilinmeyen etkilerinden biri de baş dönmesi ve ‘gerçek dışılık’ duygusudur.
Bu kulağa tuhaf gelebilir, ancak bir dönem endişe veya çok yoğun stres yaşayanlar neden bahsettiğimizi anlayacaktır. Bu, aniden sizi çevreleyen şeyin gerçek olmadığına dair belirgin bir his deneyimlediğinizde olur. Dünyaya dışarıdan bakmak ve onun bir parçası hissetmemek gibi.
Bu neden olur? Pekala, her şeyden önce şunu söylemeliyiz ki, bu fenomen sık sık meydana geliyorsa, bunu bir doktor veya psikolog ile tartışmalıyız. Genellikle aşağıdaki olaylar zincirinden kaynaklanır:
- Yoğun anksiyete akciğerleri etkiler.
- Bu nedenle, çok hızlı nefes alma eğiliminde oluruz. Çok fazla oksijen biriktirdiğimizde, iki şeyi deneyimlememiz yaygındır: birincisi hiperventilasyon ve ikincisi belli bir gerçek dışılık hissini fark etmektir.
- Bu nedenle, beyin bu durumu gerektiği gibi işlemez ve bu rahatsız edici hissi fark etmek yaygındır.
Sürekli kaygı çekiyorsanız ne yapmalısınız?
Kaygı hayatınızda sabit bir unsur olduğunda, çözüm aramak gerekir. Bunu yapmak için güvendiğiniz biriyle konuşun ve yardım isteyin. Bu şekilde duygularınızı ve düşüncelerinizi daha iyi yönetmeyi ve en önemlisi yaşayabilmek ve hayattan zevk alabilmek için başa çıkma stratejilerini öğrenmeye başlayabilirsiniz.
Anksiyetenin psikolojik düzeyde bir etkiye sahip olmasının yanı sıra, her zaman farkında olmadığımız çeşitli yönlerden fiziksel sağlığa zarar verebileceğini unutmayın. Bu nedenle, sorunu çözmek ve refahınızı sağlamak için yardım istemek çok önemlidir. İlginizi çekebilir …
