Bahar Şahin Karagül: Canlı Bir Yeni Sezon

bahar-sahin-karagul:-canli-bir-yeni-sezon

Beymen Club Tasarım Müdürü Bahar Şahin Karagül, yeni sezon koleksiyonlarıyla anlatmak istediklerini, koleksiyon parçalarını ve markanın sürdürülebilirlik açısından hangi konumda olduğunu aktarıyor.

Beymen Club, yeni sezona nasıl bir giriş yapıyor? İlhamını nereden alıyor?

Konfor ve çok yönlülük, yeni alışkanlıklarımızın arkasındaki itici güç olmaya devam ederken, 2022 ilkbahar ve yazı ile ön planda tuttuğumuz desenli elbiseler, keten şortlu takımlar ve ışıltılı simli trikolar ile sezonun trendlerinin altını çizdik. Rengin gücü; konforlu doğal dokulu kumaşlar ve teknik yüzeyli kumaşlarla birleşince ortaya cesur, heyecan verici bir koleksiyon çıktı. Renklerin birlikte kullanım gücünü ön plana taşıdığımız bu koleksiyonda Beymen Club kadınının modern ve sofistike ruhunu vurguladık.

Bu koleksiyon ile moda severlere ne gibi bir mesaj vermek istediniz?

2021 ve 2022’nin trendlerini pandemi şartlarının oluşturduğu bir gerçek. Bu süreçte deneyimlediğimiz yeni alışkanlıklarımız, konfor alanımız, değişen düşünce yapımız, özgürlük arzumuz ve daha birçok faktör 2022 ilkbahar ve yaz trendlerini oluşturdu. Bu koleksiyon ile yenilenmenin, harekete geçmenin ve içimizdeki gücün altını çiziyoruz. Keşfetmek, hareketin özünde var. Biz de buradan yola çıkarak yeni koleksiyonumuzda, güneşin pozitif enerjisini doyasıya yaşamak isteyen, yaz daha bitmeden bir sonrakini iple çeken herkesi sonsuz bir yaz yolculuğuna davet ediyoruz.

Koleksiyonda hangi siluetler, renkler ve detaylar karşımıza çıkacak?

2022, her alanda özgürlüğün ön planda olduğu bir sene. Hemen hemen her tasarımda bu enerjinin yansımasını görmek mümkün. Kıyafetten dekorasyona her şeyde ve her yerde canlı renkler var. Bu canlı renklerin, ara renklerle harmanlanması ise onları kullanım şekliniz ve stil gücünüz. Biz de 2022 İlkbahar-Yaz  koleksiyonunu hazırlarken, güneşin pozitif enerjisini doğadan, sokaklardan ve sanattan aldığımız ilhamla, modern, günlük gardırop için yeniden yorumladık. Bunlara ek olarak; fuşya, yeşil, sarı kombinasyonlarda bir araya gelen desenlerimiz ve turuncunun gücünün altını çizdiğimiz renk skalamız ile natürel tonların ve beyazların yoğun olarak kullanıldığı bir koleksiyon var karşımızda.

Beymen Club’ın DNA’sında olmazsa olmazlar neler?

Beymen Club, DNA’sında doğa, sanat, keşif ve özgürlük kavramlarını taşıyan bir marka. Doğa; yaşadığımız gezegene duyduğumuz saygı; kadınlara, insanlığa, tüm canlılara ve gelecek nesillere duyduğumuz sorumluluk, koleksiyonlarımızı tasarlarken en büyük motivasyon kaynağımız oluyor.

Koleksiyonda kişisel olarak favori parçalarınız hangileri, onları nasıl kombinlemeyi düşünüyorsunuz?

Aslında kişisel stilimde renk çeşitliliğine çok yer vermiyorum; ama buna rağmen sıcak renklerinin cazibesine karşı koyamadığım parçalar var. Lizbon çinilerinden esinlenerek tasarladığımız desenlerle hazırlanan ipek, şort ve gömlek takımlar favorim. Kombinlerimizde desenli birkaç parçayı bir arada  kullanarak güçlü bir algı yaratırken, daha spor kanvas veya denim bir pantolonla desenin ve rengin vurgusunu daha da ön plana çıkarabiliriz.

Beymen Club yıllardır yerini koruyan markalardan. Bunun en önemli nedenleri sizce nedir?

Beymen Club, özünü yitirmeden güncelleşen bir marka. Zaman hiç olmadığı kadar hızlı artık. Bir yandan hayatın getirdikleri ile uyum içinde kalan, diğer yandan kendi sınırlarını keşfeden ve yeniliklere yelken açan bir markadan söz ediyoruz. Eğer her trendi sıkı sıkıya takip eden ve bunları severek kendi tarzınıza uyarlamayı seven biriyseniz sorun yok; ancak, bu her zaman herkes için kolay ya da arzu edilen bir durum olmuyor. Bu nedenle de modası asla geçmeyen bazı parçalar hayat kurtarıcımız oluveriyor. Biz de Beymen Club kadınının stilini yaratırken, hem gelecek trendlerin bize vadettiği yeniliklerden beslenen bir estetik anlayışı ile trend parçalar tasarlıyoruz hem de her zaman ihtiyaç duyduğu ve gardırobunun temel parçalarının içinde yerimizi konumlandırıyoruz.

 Moda farklı bir yöne doğru evrildi. Sizce sürdürülebilir moda, hazır giyim markalarını nasıl etkiledi?

Moda israfına son vermek için çaba sarf edenler artık sadece lüks moda markaları değil. Hazır giyim markalarının da gelecek yatırımları ve öncelikleri değişmeye başladı. Birçok moda markası, atıkları azaltmak için geri dönüştürülmüş ürünlerden kıyafet yaratmanın yeni yollarını geliştiriyor. Eski veya kullanılmış giysilerin satın alımı artarken, tasarımcılar geri dönüştürülmüş ürünlerden elde edilen malzemeleri kullanarak daha az atık oluşturan yeni uygulamalar geliştirmek için çalışıyorlar. Doğa kendini yenilese de hızla artan nüfus ve buna bağlı olarak artan tüketim talebi nedeniyle denge giderek bozuluyor. Dengeyi yeniden kurabilmek için kritik bir dönemdeyiz. Artık bu zamana kadar doğadan aldıklarımızı doğaya verme bilinciyle parçaları üretmek zorundayız.

Beymen Club sürdürülebilirlik açısından nasıl bir yol izliyor?

Aslında sürdürülebilirlik alanında attığımız her adımın altında, Beymen Club’ın özüne sadık kalmak noktasındaki kararlılığımız var. Koleksiyonu tasarlarken hem seçtiğimiz materyallerin hem de üretim süreçlerinin çevre dostu, karbon ve su ayak izini minimize eder şekilde olmasına dikkat ediyoruz. Üç sezondur sürdürülebilir detaylara ve çok yönlü parçalara fazlasıyla odaklandık. Örneğin; koleksiyondaki denim ürünlerimizi, yüzde doksan beşe kadar daha az su ve yüzde seksene kadar daha az elektrik tüketen ekolojik yıkamayla, hiçbir kimyasal malzeme kullanmadan, tamamen sürdürülebilir standartlarda ürettik. Tişört, sweatshirt ve gömleklerimizi biyolojik çeşitliliği korumaya yönelik, su ve toprağı kirletmeyen organik pamuk kumaşlarla tasarladık.  Koleksiyonumuzun içinde “dünyanın geleceği için #dogayasevgiyle” üretilen, uzun ömürlü ve zamansız tasarımların yer aldığı Beymen Club sürdürülebilir koleksiyonu oluşturduk.

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir