Kurumlar dijitalle dönüşürken bu yeniliklere CIO’ların öncülük ettiğini söyleyen İpragaz CIO’su Yaman Acar, “Şirket hedeflerinin dijital stratejilerle şekil kazanmasıyla, diğer C-level fonksiyonlarla çok daha yakın çalışmaya başlayan CIO’lar şirketin ana fonksiyonlarından biri haline gelmesinde önemli rol alacak.” dedi.
Ortaokulu İstanbul Saint-Joseph’te bitirdikten sonra lise eğitimini İsviçre’de Institut Dr.Schmidt’te tamamlayan Yaman Acar, daha sonra yine İsviçre’de Ecole Polytechnique Federale de Lausanne (EPFL) ve ABD Florida’da Saint Thomas University’de (STU) Informatique/Computer Science eğitimi aldı. Türkiye’ye döndüğünde Fransız Accor grubunun bugün EdenRed olarak bilinen şirketinde Operasyon ve Lojistik Müdürü olarak çalışmaya başladı. Acar, uzun ve başarılı iş hayatını anlatmaya şöyle devam etti: “1994’te Philip Morris Sabancı (PMSA) Türkiye’de direkt satış dağıtım operasyonlarına başlıyordu. Ben de IT ekibine katıldım ve böylece 20 sene sürecek bir birliktelik başlamış oldu. Bu sürede proje ekiplerinden bilgi güvenliğine kadar farklı grupları yönettim. 1998 yılında, İzmir PhilSA’da konumlanan SAP proje ekibinde Teknik Ekip Lideri olarak çalıştım. 2004 yılında, Philip Morris International (PMI) İsviçre’de global satış dağıtım sisteminin geliştirilmesi için proje ekibi oluşturuldu. Ben de teknik dizayn ve yazılım geliştirme alanlarında projede yer aldım. 2006-2009 yıllarında yine PMI İsviçre Lozan teknoloji ofisinde İş Zekası ve Veri Yönetiminden Sorumlu Global Kurumsal Mimar olarak çalıştım. Türkiye’ye döndüğümde PhilSA Torbalı fabrika, dağıtım kanallarındaki distribütörler, dağıtım merkezleri, satış ofisleri dahil tüm lokasyonlardaki IT sistemlerinin operasyon ve desteğinden sorumlu müdür olarak çalıştım. 2011-2015 yıllarında saha yazılımları, mobil çözümler, e-ticaret platformu gibi ticari sistemleri geliştiren ve kullanıcı desteğini sağlayan grup müdürü olarak görev aldım.”
İpragaz (SHV Energy Türkiye) ailesine 2015’te katılan Acar, Bilgi Sistemleri ve Teknolojisi Direktörü ve aynı zamanda İnovasyon Lideri olarak görev alıyor. Acar, İpragaz serüvenini şu sözlerle anlattı: “2016’da başladığımız dijital dönüşüm yolculuğu dahilinde tüm altyapımızı ve makina parkımızı yeniledik. ERP(S/4), CRM(Hybris), kurumsal veri ambarı, portallar gibi ana sistemleri hem süreçsel anlamda sadeleştirdik hem de SAP HANA platformuna taşıdık. Otomotiv yakıt müşterilerimiz için GO mobil uygulamasını geliştirdik. 2019’da müşterilerimiz ile dijital iletişimi sağlayan İPApp sipariş ve sadakat platformunu hayata geçirdik. Çeşitli marka iş birlikleri yaptık. Aynı platform üzerinde bayilerimizden dolum tesislerimize, tüketicilerden dağıtım görevlilerine kadar sürece dahil tüm paydaşları topladık. Hem satış pazarlama hem de operasyon ve lojistik alanlarında orta-büyük ölçekli yeni projelerle yolumuza devam ediyoruz.”
Yaman Acar ile enerji sektöründeki yenilikçi teknolojilerden değişen CIO rolüne, İpragaz’ın dönüşüm hikayesinden akıllı teknolojilere kadar uzun soluklu bir sohbet gerçekleştirdik…
“Akıllı enerji ve güç yönetimi çözümleri son teknolojilerle hayatımıza giriyor”
Birçok sektörde olduğu gibi enerji ekosisteminde de yenilikçi teknolojiler daha da fazla ön plana çıkıyor. Yaman Acar, bu teknolojilerin sektördeki karşılığını şöyle ifade etti:
“Sadece enerji sektöründe değil ama üretimden hızlı tüketime hemen her endüstride hızlı bir dijitalleşme yaşanıyor. Bu süreçte şirketler yeni teknolojileri kullanıma alırken aynı zamanda mevcut süreçlerini de gözden geçirip yalınlaşıyorlar. Verimliliğin daha ön plana çıkmasıyla ve operasyonel maliyetleri azaltmak için daha fazla otomasyon, tahminleme, büyük veri analizi, simülasyon, nesnelerin interneti, dijital ikiz gibi teknolojilerden mutlaka destek alınıyor. Müşteri analitiği altında, yapay zeka araçlarının destek sağladığı uygulamalar var. Duygu analizi, makine öğrenmesi, sosyal dinleme gibi teknolojilerden faydalanarak tüketicilere daha uygun, özel ve kişiselleştirilmiş teklifler, pazarlama kampanyaları üretiliyor. Üretimde kullanılan robotlar gibi, ofis sistemlerinde yazılım robotları süreçlerin otomasyonunu sağlıyor, önemli bir zaman ve maliyet tasarrufu getiriyorlar. Dijital dönüşümün vazgeçilmezi bulut teknolojileri her geçen gün daha da yaygınlaşarak kullanılmaya devam ediyor. Tüm bu teknolojiler, sonuçta daha çevreci ve sürdürülebilir, ekonomik, hızlı, yüksek verimli dolayısıyla kullanıcılara daha cazip ürün ve hizmet sunabilmek için üretilen çözümlere dönüşüyor.
Enerji sektöründe süreçleri üretim aşamasında, dağıtım aşamasında ve tedarik aşamasında takip etmek, gözlemlemek ve kontrol etmek ihtiyaçtır. 5G ile birlikte iletişim ve haberleşmede yeni bir sayfa açılacaktır. Dijitalleşme ve Enerji 4.0 ile beraber, üretim ve altyapıdan son kullanıcı cihazlarına kadar tüm seviyelerde dijital çözümler ve cihazlar yaygın olarak kullanılıyor. Makineden makineye ve makine-insan etkileşimlerine dayalı akıllı enerji ve güç yönetimi çözümleri son teknolojilerle beraber hayatımıza giriyor.”
“En büyük önceliğimiz; sağlık-güvenlik-çevre”
Yaman Acar ile İpragaz’ın çözüm ve hizmetlerindeki akıllı teknolojileri de konuştuk. Acar, İpragaz’da sağlık, güvenlik ve çevre faktörlerinin önemini vurgulayarak, bunları sağlarken teknolojiden nasıl yararlandıklarından söz etti:
“İpragaz’da birinci öncelik dendiğinde akıllara ilk olarak sağlık-güvenlik-çevre gelir. Şirketin kurulduğu günden beri de ürün ve hizmetlerimizi müşterilerimize ulaştırırken, iş ortaklarımız ve tüm paydaşlarla beraber bu sürecin en emniyetli şekilde olmasına çalışıyoruz. Bu sürecin önemli bir bölümü dolum tesislerinde ve nakliye sırasında geçiyor. Ürün tedariği için tanker ve kamyonlarımız her sene milyonlarca kilometre yol katediyor. Bu sırada sürücülere destek sağlayan yeni çözümleri her gün daha da geliştiriyoruz. Örneğin, nakliye araçlarımızda bir değil ama iki araç takip sistemi kullanıyoruz. Bu sistemler, yerine göre birbirini tamamlarken aynı zamanda aracın ve sürücünün sürüş performansıyla ilgili anlık bilgileri toplayarak olumsuz durumlarda müdahale edilmesini sağlıyor. Ayrıca kamera sistemleriyle de sürekli uzaktan izlemek ve gerektiğinde müdahale etmek mümkün. Sürücülerin kesintisiz veya bir gün içinde en fazla araç kullanabilecekleri saat sistemsel takip ediliyor. Görüntü işleme teknolojileri kullanarak yorgunluk, dikkat dağılması veya yoldayken telefonla konuşma gibi hallerin anlık bildirimi planlanıyor. Çok yakın zamanda yenilenecek araçta faturalama sistemi, sadece ekipman değişikliğini değil ancak mobil cihaz (all-in-one POS) üzerinden yoldaki olumsuz durumların yine anlık olarak sürücüye bildirilmesi özelliğini taşıyan ve tamamen İpragaz için geliştirilmiş mobil uygulamayı da içeriyor. Başarsoft servisleriyle gerçekleştirilen entegrasyonlarla 7/24 yol bilgisi sürücüye rotası doğrultusunda önceden iletiliyor, sistemsel olarak gerektiğinde uyarı yapılıyor (örneğin uzun/geniş araçların manevra kabiliyetinin sınırlı olduğu hemzemin geçit ikazı gibi). Ve bu sistem sürekli kullanıcılardan gelen yeni verilerle öğrenmeye devam ediyor.
Yine emniyet ve iş güvenliği konusu dahilinde, tesislerde çalışan görevlileri ikaz edecek (örneğin görüntüden iş emniyeti ekipmanı kullanılmadığı tespit edildiğinde) veya dolum sırasında kalite kontrol süreçlerinde, akıllı teknolojilerin kullanımı gündemimizde bulunuyor. Telemetri sistemleri çok eskiden beri İpragaz’da kullanılıyor. Benzer IoT çözümleri özellikle LNG tanklarının yönetiminde kullanılmaya devam ediyor. Son örnek olarak, LPG tüpleri üretip 70’in üzerinde ülkeye ihraç eden EVAS tüp fabrikamızda (dünyadaki ilk 5 büyük tüp üreticisi arasında), EVASmart projesi kapsamında akıllı LPG tüplerinin üretildiğini söyleyebilirim. Konvansiyonel tüplere göre daha hafif ve ergonomik olan bu tüplerdeki otomatik seviye ölçüm kabiliyeti sayesinde müşteriyi tüpteki gaz azaldığında uyarması hatta kendiliğinden sipariş vermesi kurgulanıyor. Bu projemizde üretilen örnek tüpler pilot çalışmalarda kullanılmaya başlandı.”
“İpragaz’da asıl dönüşüm iş uygulamalarında yaşandı”
Dijital olgunluk, şirketlerin özellikle verimlilik sağlarken maliyetleri azaltmasındaki en kritik unsur. Dijital bir şirket olmak için İpragaz’da hayata geçirilen projeleri anlatan Yaman Acar, bu projelerin katma değerlerinden de bahsetti:
“İpragaz’ın dijital yolculuğunun başlaması aslında çok öncelere gidiyor. 1969’da NCR sistemleri ofiste kullanılmaya başlanmış, daha o zamanlardan kağıt kalem yerine bilgisayar kullanımı düşünülmüş. Daha sonrasında, IBM System32/System36/AS400 ve SAP R/3 geçişleri şirketin dijital tarihçesinde önemli adımlardan bazıları. Bu değişim 2016’da başlattığımız dijital dönüşüm programıyla devam ediyor. Öncelikle şirketin network topolojisinden tüm teknik altyapısına kadar tamamen bir teknolojik yenilenme yaşadık. Tüm lokasyonlarımızda bant genişlikleri ve aktif network cihazlarımız, yeni nesil iş sistemlerinin hızını destekleyebilecek kapasitelere yükseltildi. Makina parkımız bellek içi sistemlerin koştuğu son teknoloji server ve storage’lara sahip oldu. Aynı zamanda çevreci ve tasarruflu bu yeni cihazlarla bir konsolidasyon sağlandı.
Ancak asıl dönüşüm iş uygulamalarında yaşandı ve halen de devam ediyor. ERP, CRM, portaller, mobil uygulamalar, veri ambarları ve diğer iş uygulamaları yeni iş ihtiyaçları ve sadeleşen iş süreçleri doğrultusunda tamamen yeniden kurgulandı. SAP Türkiye ortaklığı ile kavramsal tasarımını yaptığımız bu dönüşüm projesinde, S/4HANA, CRM/HANA, BW/HANA, IS-U, PO, GRC, Commerce ve daha birçok SAP yazılım ürün ve teknolojisini portföyümüze dahil ettik. Manuel giriş yerine banka ödeme/tahsilatlarının otomasyonuyla veri kalitesi ve bilgi güvenliği sağladığımız banka entegrasyonlarımız oldu. Anlık bilgi iletişimiyle hazine yönetimi daha etkin hale geldi. Yatırım yönetimi sayesinde yatırım ve masrafların kontrolü daha da etkinleştirildi. Müşteri ana verisinin birleştirilip tekilleştirilmesi ile 360o müşteri görünümüne ulaşıldı. Çağrı merkezimiz de bizimle ortak CRM sistemi kullanmaya başladı ve ‘müşteri iletişim merkezi’ne dönüştü. GRC erişim ve süreç kontrol ile görevlerin ayrılığına uyum sağlandı ve daha birçok alanda hedeflenen yüksek kazanımlar gerçekleşti.
İpragaz LPG, LNG, elektrik ve otomotiv yakıtları olmak üzere enerjinin 4 ana segmentinde faaliyetlerini yürütüyor. Şimdiye kadar daha çok marka ve ürün odaklı bakışa sahip olan yapımız, dijital dönüşüm ile birlikte tamamen müşteri merkezli bir yaklaşıma sahip oldu. İPApp adında bir e-sipariş ve sadakat platformu kurduk. Ürün ve hizmetlerimizi de Evde-İşte-Yolda olarak grupladık. Bunun sonucunda, özellikle ev müşterilerimizle ürünlerimizin sipariş aşamasından kendilerine ulaşmasına kadarki süreci takip edebilecekleri ve tüm paydaşların dahil olduğu iletişim kanalını kurduk. Çağrı merkezimizden dolum tesisimize, müşterimizden eve teslimatı yapan görevliye kadar herkesi aynı platform üzerinde topladık. Bu platform üzerinden şeffaflığı sağlarken aynı zamanda marka ortaklıklarıyla tüketicilere muhtelif kampanyalar ve avantajlı teklifler götürmeye devam ediyoruz.
Bunun haricinde birçok e-sistem projesini hayata geçirdik. Robotik süreç otomasyonu projesinde insan müdahalesi gerektiren rutin süreçler otomatik hale getiriliyor; bu projeden yüzlerce insan/gün kazanımlar elde etmeye devam ediyoruz.”
“CIO’lar şirketlerin ana fonksiyonlarından biri haline gelecek”
Sohbetimizde, iş hayatındaki dönüşümleri de konuştuğumuz Yaman Acar, pandemi sonrasındaki çalışma koşulları ve kurumların beklentileri çerçevesinde, CIO rolündeki değişimlere de değindi:
“Pandeminin iş hayatına etkileri tartışılmaya, yeni normalin ne olacağı konuşulmaya devam ediliyor. Genelde çalışan odaklı bakılan bu konuyu belki önce işin geleceği nasıl olacak yaklaşımıyla değerlendirmek gerekir. Bu dönemde dijitalleşmenin ne kadar hız kazandığını, tüketici alışkanlıklarının ne derece değiştiğini gördük. Pandemi öncesinde internetten alışveriş yapanların oranı %10 iken, bu oran salgınla beraber %80’lere ulaştı. Kendilerini hızlıca adapte edebilen, dönüşümü tamamlayabilen organizasyonlar mutlaka çalışma şekillerine, ofislerine ve özellikle insan kaynakları uygulamalarına da bu değişikliği yansıtıyorlar.
Pandemi sonrasında dijitalin işin daha da vazgeçilmez bir parçası haline gelmesiyle, sadece IT alanında değil ama satış, pazarlama, üretim gibi tüm operasyonel konularda CIO’lar şirketin stratejilerine daha fazla yön vermeye başladılar. Kurumlar dijitalle dönüşürken bu yeniliklere çalışanların adaptasyonu, getirilen yeniliklerin makul maliyetlerle yapılması, uzaktan çalışma nedeniyle mobilitenin ön plana çekilmesi, inovasyon vb. konularında CIO’lar öncülük ediyor. Eskiden çok daha operasyonel kriterlerle değerlendirilen IT yöneticileri artık şirketin hedefleri doğrultusunda karlılık, müşteri kazanımı, iş sağlığı ve emniyeti, çalışan memnuniyeti gibi çeşitli ve daha kapsamlı kriterlerle değerlendiriliyor. Şirket hedeflerinin dijital stratejilerle şekil kazanmasıyla CIO’lar; CMO, CFO, CHRO, COO gibi diğer tüm fonksiyonlarla çok daha yakın çalışmaya başladılar. Bundan sonra da IT’nin bir destek birimi olmaktan çıkıp şirketin ana fonksiyonlarından biri haline gelmesinde CIO’lar önemli rol alacaklardır.”
“Sürdürülebilirliği farklı başlıklar altında takip ediyoruz”
Yaman Acar ile sohbetimizi, gelecek dönem hedefleriyle noktaladık. Acar’ın orta ve uzun vadede ajandasında yer alan gündem başlıkları ise şöyle:
“Global SHV Energy grubunun bir şirketi olarak, uzun süredir en öncelikli gündem maddemiz sürdürülebilirlik. İpragaz’da sürdürülebilirliği sadece çevresel boyutlarıyla değil, ama birkaç ana başlık altında takip ediyoruz:
- İş sağlığı ve güvenliği,
- İnovasyon,
- Sürdürülebilirlik,
- Çalışan ve organizasyon gelişimi.
Çalışanlarımız ve iş ortaklarımızla beraber ürün ve hizmetlerimizi sunarken, müşterilerimizin enerji ihtiyaçlarını en emniyetli şekilde karşılamayı hedefliyoruz. Bu alanda tesislerimizi akıllandırmak üzerine projeler gerçekleştiriyoruz, çalışan güvenliğini artıracak uygulamaları devreye alıyoruz. Son zamanlarda LoRa ve NB-IoT teknolojilerini inceliyoruz, RFID çözümlerinin tüplü gaz operasyonlarında kullanımını araştırıyoruz. Nakliye araçlarımızda kurulu mobil sistemleri daha etkin hale getirip yeni mobil uygulamalarla sürücüleri dijital olarak destekliyoruz.
Müşteri istek ve ihtiyaçlarını belirleyip en iyi şekilde karşılamak hedefiyle, muhtelif inovasyon projeleri gerçekleştiriyoruz. EvaSmart akıllı tüp projesi de bu kapsamda yürütülüyor. Şu an pilot çalışmalara başlandı, kullanıcı testleri devam ediyor. İnovasyon takımı aynı zamanda verimliliği artıracak projelere imza atıyor. Tüp takip projesi, tesislerin dijitalleşmesi, ileri tahminleme, büyük veri analitiği konularında projelerimiz devam ediyor. Operasyonel maliyetleri düşürüp verimliliği artıracak üretim alanında otomasyon, dijital denetleme ve lojistik optimizasyon gibi daha birçok proje, bu seneki iş planlarımızda.
Sürdürülebilirlik 2019 senesinden beri yıllık raporlarla gelişmeleri paylaştığımız öncelikli konumuz. Ürün ve hizmetlerimizi müşterilerimize ulaştırmak için her yıl milyonlarca kilometre yol gidiyoruz. Bu alanda verimliliği artırmak adına, önümüzdeki aylarda yüksek optimizasyon sağlayacak nakliye yönetimi projesini hayata geçiyoruz. Siparişten teslimata kadar tüm nakliye süreçlerini merkezi ve en verimli şekilde yönetebileceğimiz bir sistem kuruyoruz.
LPG her ne kadar en çevreci enerji alternatiflerinden biri olsa da belirlediğimiz hedefler doğrultusunda 2025’e kadar LPG’de ton başına karbon salınımını %25 azaltıp, yenilenebilir Dimethyl Ether (rDME), bioLPG gibi alternatif yakıtları ürün portföyümüze dahil ederek sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmaya çalışıyoruz. Ana şirketimiz (SHVE) SHV Energy’nin global seviyede yaptığı iş birlikleriyle yeşil enerji türlerine, örneğin atıklardan gaz üretimi gibi teknolojilerin geliştirilmesi için yüksek Ar-Ge yatırımlarına devam ediliyor. Sürdürülebilir uçak yakıt üretimi için yapılan yatırımlar sonucunda, SHVE 2022 içinde KLM’e SAF olarak adlandırılan jet yakıtı tedariği planlanıyor, bu şekilde yıllık 270 bin ton CO2 azaltılması hedeflendi.
Çalışanlarımızın ve organizasyonun sürekli gelişimi için ‘çeşitlilik, kapsayıcılık ve fırsat eşitliği’ doğrultusunda performans odaklı ve destekleyici çalışma ortamımızı devam ettiriyoruz. Geçtiğimiz sene yeni insan kaynakları yönetim sistemini devreye aldık. İlave modüllerle bu platformu geliştirip çalışan memnuniyetini artırmayı hedefliyoruz. Pandemi sonrasında ofislerin oturum planlarını ve mobilyalarını, uzaktan çalışmayı da kapsayan yeni düzene göre değiştiriyoruz. Masa rezervasyon sistemi aracıyla masa paylaşımını başlatıyoruz. Ofislerimizi çalışmak kadar sosyalleşmek amaçlı alanlar sunması için yenileyip, ilave dijital araçlarla donatıyoruz.”
“Turkcell sağladığı teknoloji kadar yüksek servis kalitesiyle de önemli bir iş ortağımız”
Turkcell ile 15 yıldan daha uzun süredir devam eden bir iş birliğimiz bulunuyor. Bu ortaklık ilk olarak mobil hatlarla başladı. Çalışma koşullarımız gereği çoğunlukta şehir merkezleri dışında ancak hızlı ve kesintisiz iletişim ihtiyacımız oluyor. Bu noktada Turkcell’in çekim gücü bizlere saha operasyonlarımızda çeviklik katıyor. Araçlarımızda, taşınabilir bilgisayarlarımızda ve IoT cihazlarımızda sorunsuz bir iletişim altyapısına sahibiz. Ayrıca 4,5G ile birlikte tüm uzak ofislerimizde (bölge müdürlükleri, tesisler, depolar, vb.) yedeklilik ve iş sürekliliği yine Turkcell mobil hatları üzerinden sağlıyoruz. Araç takip sistemlerimizde de Turkcell saha hatları kullanıyoruz; lojistik operasyonlarında kullanılan tanker ve kamyonları gerçek zamanlı takip edip, anlık veri ve görüntü alıyoruz.
Pandemi sürecinde önemi bir kez daha anlaşılan dijital servislerden, akıllı Turkcell fax hizmetini kullanıyoruz. Sürdürülebilirlik yaklaşımı ile başlatılan fiziksel fax cihazlarının iptali, kağıt kullanımının azaltılması kapsamında akıllı fax hizmetine merkez ofisimizde geçildi. Pandemi süresince de bunun iş için kritik bir servis olduğu daha da anlaşıldı.
Turkcell SMS servislerini de yoğun olarak kullanıyoruz. İş sistemleri üzerinden otomatik yapılan bayi bilgilendirmeleri, müşterilerle olan iletişim ve güvenlik doğrulamaları (OTP) için yoğun bir SMS trafiği gerçekleştiriyoruz. Turkcell servislerinin kalitesi, bu alanda da müşteri memnuniyetine olumlu yansıyor.
Türkiye’nin her şehrinde ve uzak noktalarda ofislerimiz, tesislerimiz veya bayilerimiz bulunuyor. Saha hizmetleri konusunda Turkcell ekipleri ile proje bazlı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yakın zamanda tüm son kullanıcı cihazlarını yeniledik. Donanım kurulumu, değişimi ve saha eğitimleri Turkcell’in yetkin ekiplerinin desteğiyle merkezi olarak sorunsuz bir şekilde gerçekleştirildi. Turkcell sağladığı teknoloji kadar yüksek servis kalitesiyle de önemli bir iş ortağımız olmaya devam ediyor.
Kaç Defa Okundu: 21