Sosyal medya, artık sadece filtreli kahve fotoğrafları ya da plaj tatili anılarından ibaret değil. Son yıllarda, Instagram’dan TikTok’a her köşe feminist bir devrim sahasına dönüştü. Sadece bir post paylaşarak gerçekten bir fark yaratabilir miyiz? Yoksa bu, vicdanımızı rahatlatan bir illüzyondan mı ibaret? Hadi dijital aktivizm alanını mercek altına alalım!
Kadın hakları için atılan en güçlü adımların bazıları, bir hashtag ile başladı. #MeToo hareketi, Hollywood yıldızlarının ifşalarını tüm dünyaya yaydı. Bir gecede milyonlarca kadının sesi oldu. Aynı şekilde, #ChallengeAccepted akımı sayesinde kadın dayanışması ekranlarımızda estetik bir patlama yaşadı. Peki, bu kampanyalar gerçekten değişim yarattı mı? Evet, çünkü bir hashtag yalnızca klavyeye dokunan parmaklardan ibaret değil; o dijital aktivizm.
Paylaş, ama bunu gerçekten hisset!
Sosyal medya kampanyalarının kadın haklarını desteklemedeki etkisi tartışılmaz. Ancak sorun, “trend” diye başlatılan hareketlerin bir balon gibi sönmesi. Hepimiz o bir günlüğüne profil fotoğrafını değiştirenleri ya da “Story’e ekledim, görev tamam” diyenleri biliyoruz, değil mi? Dijital aktivizm bir maraton, sprint değil! Tek bir post’la hayat kurtarmak isteriz, ama gerçek değişim, sürekli bir farkındalık gerektirir.
Sanal dünya, gerçek eylemler
Sosyal medya sadece farkındalık yaratmakla kalmıyor; aynı zamanda fon toplama, imza kampanyaları başlatma ve kadınların dayanışma ağları kurmasını da sağlıyor. “Bu postu paylaşırsan çocuklar kurtulacak” tarzı basit çağrılar yerine, kadın hakları için güçlü içerikler üreten influencer’ları takip etmek daha anlamlı olmaz mı? Dijital aktivizmi kullanırken sadece “like” yetmez, harekete geçmek de şart!
Siz de bir dijital savaşçı olabilirsiniz
Hepimiz bu savaşın ön saflarında olabiliriz. İşte dijital aktivizmde ustalaşmak için birkaç ipucu:
- Doğru bilgiyi paylaş: Sosyal medyada bilgi hızla yayılır ama bu, yanlış bilgi yayılmasının da kolay olduğu anlamına gelir. Paylaşmadan önce kaynağını mutlaka kontrol edin.
- Sürekli ol: Kadın hakları bir moda değil, bir mücadele. Sadece özel günlerde değil, her zaman paylaşın ve destekleyin.
- Bağış yap: Online kampanyalara bağış yaparak doğrudan etki yaratabilirsiniz.
- Yorum yap: Sessiz kalmayın! Paylaşılan içeriklerin altına yorum yaparak etkileşim yaratın ve mesajı daha fazla kişiye ulaştırın.
Sonuç: Dünya gerçekten bir “post”la değişir mi?
Belki tek bir post dünyayı değiştirmez, ama milyonlarca post bir devrim başlatabilir. Eğer sosyal medyayı doğru kullanırsanız, “like” tuşuna her dokunduğunuzda bir hikayenin sesi olabilirsiniz. Unutmayın, dijital aktivizm yalnızca çevrimiçi bir fenomen değil; bu, kadınlar için daha adil bir dünya yaratmanın modern yolu.
Fotoğraf: Pexels
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Seks yok, flört yok, evlilik yok, çocuk yok
Sebla Tanık Dijital Yayın Koordinatörü
Radyo Tv eğitimini tamamladıktan sonra, sosyoloji okurken bir yandan da kültür & sanat editörü olarak uzun yıllar çalıştı. 2024’te Marie Claire ekibine katıldı. Burada, modadan güzelliğe, kadın sorunlarından gündeme dair birçok farklı konuda görsel ve editoryal içerik üretti. 2024 Ağustos ayı itibarıyla Marie Claire’in dijital yayın koordinatörü olan Sebla, Marie Claire’in sosyal medya hesaplarından, internet sitesindeki içeriklerinden ve dijital yayın akışından sorumlu.