İskandinav ile bohem tarzı harmanlayıp minimalist bir çizgide bebek tekstil ürünleri tasarlayan La Boheme Baby kurucusu Öykü Cebecioğlu, tasarımlarında tercih ettiği kumaş türlerini, ürün çeşitliliklerini ve gelecek hedeflerini paylaşıyor.
Öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
1986 yılında İstanbul’da doğdum ve burada büyüdüm. 2004 yılında Beykent Üniversitesi İşletme bölümünde eğitimime başladım fakat bu bölüme çok da uyum sağlayamadığımı fark ettikten sonra kendi ruhumu ve hayal gücümü yansıtabileceğim başka bir alan arayışına girdim ve hep ilgi duyduğum iç mimarlığa yönelme sürecim başladı. Okan Üniversitesi Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık bölümünden 2014 yılında mezun olduktan sonra kişiye özel projeler yönettim. Dostlarıma, bebekleri için mobilya, bebek odaları ve tekstil ürünleri tasarımlarında destek verdim. Bu taleplerden sonra bebeklerin saf ve renkli dünyasına girmiş oldum. Bu süreçte aldığım keyif ve merak, beni bu dünyayı daha çok araştırıp öğrenmeye yöneltti. Bu tecrübelerden sonra bebek tekstili de ilgimi çekmeye başlamıştı. Aslında tekstile olan ilgim, küçük yaşlarda ailemle birlikte bu sektörün içinde bulunmamdan da kaynaklanıyordu sanırım. Babam İngiltere Bolton Üniversitesi Tekstil Mühendisliği, annem ise Moda Kız Meslek Lisesinde modalist ve stilistlik eğitimi almış ve daha sonra bu sektörde uzun yıllar öğretmen olarak çalışmıştı. Tüm bu aşamalar sonrasında geleceğimin perspektifi artık “bütüncül çocuk tasarımında” gelişiyordu. Bebek dünyasının inceliklerine daha da hâkim olabilmek adına 2019 yılında İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünde lisans eğitimime başladım.
Enerjisi yüksek, yaratıcı, öğrenmeyi seven, cesaretli, detaycı ve aynı zamanda yeniliklere açık bir yapım olduğunu söyleyebilirim. Yeniliklere ve değişime açık oluşum beni hayatımın her alanında keşfetmeye ve keşfettiklerimi hayata geçirmeye itti diyebilirim.
La Boheme Baby’nin macerası nasıl başladı? Misyonunuz nedir?
Tüm dünyayı etkileyen pandemi döneminde, her şeyi sorguladığım ve derin anlamlar aradığım bir süreç geçirdim. Sadeleştim, çoğumuzun yaşam tarzı değişti. Çok fazla olumsuzluk yansımıştı hayatlarımıza. Herkes gibi ben de bir umut ve yaşam amacı aradım kendime. Aslında masum, saf ve temiz kalan bir alan arayışındaydım. Bir süredir içimdeki çocuğun da beslendiğini hissettiğim ve heyecanla çalışmalar yaptığım bebeklerin dünyasındaki saf enerjileri bana ilham kaynağı oldu ve aradığımı bulduğuma emin oldum. Durağan bir sürecin hâkim oluşu, alanımı daha fazla nasıl geliştirip, yeni dünya düzenine nasıl uyum sağlayabilirim düşüncesini beraberinde getirmişti. Edindiğim tecrübeler sonucu 2021 yılında La Boheme Baby markasını kurup, e-ticarette konumlandırma kararı aldım. İlk ürünüm olan unicorn yastıkla yola çıktım. Marka, ismini içeriğinden aldı diyebilirim. Bohem tarzı, bebekler için uyarlamak istedim. Genel olarak İskandinav ile bohem tarzı harmanlayıp minimalist bir çizgi oluşturdum. Çünkü bu tarzların doğal ses ve renkleri vardır. Doğal kumaşlar ve rahatlık ön plana çıkar. Eklektik ipuçlarıyla yenilikçi bir tarz… Detaycı yapımın da burada devreye girdiğini söyleyebilirim aslında. Markamın logo tasarımından kumaş seçimine, ürünlerin dikim sürecinden bugüne kadar her ayrıntıyla kendim ilgilendim. Söz konusu bebekler olduğu için, annelerin bebeklerine olan hassas yaklaşım bilincini üstlenmeyi misyon edindim. Çünkü ilk önceliğim bebeklerin sağlığı ve konforu; bu benim için çok önemli. Ürünlerimin kaliteli, aynı zamanda ulaşılabilir olmasına da dikkat etmekteyim.
Ürünlerinizde hangi tür kumaşları tercih ediyorsunuz? Nedenlerini anlatır mısınız?
Müslin ve poplin gibi %100 organik pamuk olan, çevre dostu, doğal, bitkisel liflerden oluşan kumaşlar tercih ediyorum. Bebeklerin ciltleri yetişkinlere göre çok daha hassastır. Bu nedenle doğal lifler, kumaşlara nefes aldırma, sürdürülebilir olma, yüksek nem emilimi ve yumuşaklık gibi özellikler kazandırır. Ayrıca anti-alerjik olmaları, bebeklerin cilt sağlığı açısından rahatlık ve konfor sağlar. Kumaşın, bebeğin teniyle temasında tahriş etmiyor ve alerji yapmıyor olması çok önemlidir.
Ürün çeşitliliğinizden bahseder misiniz?
Nevresim ve pike takımları, dekoratif yastıklar, çok amaçlı örtüler, mama önlükleri, şapkalar, çıtçıtlı bodyler, kimono tarzı tulumlar, ayakkabı ve çoraplar üretiyoruz.
Bebek tekstilinde nelere dikkat edilmeli?
Ürünlerin pamuk, yün, bambu gibi ekolojik, doğal liflerden elde edilen, kimyasallardan arındırılmış, doğal hammaddeler kullanılarak üretiliyor olmasına; bebeğin hareket alanını kısıtlamayacak, fonksiyonel ve rahat ürünler olmasına; boncuk, düğme gibi bebeğin eline takılabilecek, kopabilecek ve yutabileceği küçük materyallerin olmamasına; hijyen açısından kolay yıkanabilir ve ütülenebilir olmasına çok dikkat edilmelidir.
Gelecek projeleriniz ve hedefleriniz neler?
Oyuncak ve bebek mobilyası tasarımlarını da bünyeme dahil etmeyi, piyasa analizleriyle ailelerin belirlenen ya da öngörülen istek ve ihtiyaçları doğrultusunda mevcut ürünleri geliştirmeyi, aynı zamanda yeni ürünler tasarlayıp fiziksel mağazalarla Türkiye pazarında ve sonrasında global pazarda yer almayı hedefliyorum.
