Doğumdan Sonra Cinsellikten Neden Uzaklaşılır? 4 Soru 4 Cevap

dogumdan-sonra-cinsellikten-neden-uzaklasilir?-4-soru-4-cevap

Doğumdan sonra cinsellikten neden uzaklaşılır? Cinsellik gerçekten 2. plana atılır mı? Bu makalede Formsante Mayıs sayısından bu soruların yanıtlarına bakıyoruz. Hazırsanız başlayalım… (Bu makalenin ardından bebekten sonra seks! Ne zaman, nasıl? başlıklı yazıya da bakabilirsiniz)

Yeni anne ve baba için cinsellik kafa karıştırıcı olabiliyor. Başımıza gelme ihtimali olan şeyleri ve yönetebileceklerimizi öğrenip ona göre hareket etmek, bu süreci daha rahat atlatmamıza yardımcı olabilir.

Yazı: Irmak Yaşar

Her olay ve durum kişiye özeldir. Bunu aklımızdan çıkarmamak gerekir. Fakat elbette başımıza gelebilecek bazı şeylerin farkında olmak ve onlara çözümler üretmek her şeyi çok daha kolay hale getirir. Aileye yeni gelen bir bebek yanında mutluluk, neşe ve hayat motivasyonu getirdiği gibi bazı zorlukları da var. Bunlar biz istedikten ve çaba gösterdikten sonra aşılamayacak sorunlar değil. Yeni bebek sahibi olan çiftler genellikle cinsel anlamda birbirinden uzaklaşabilir ama tekrar yaklaşmayacakları anlamına gelmez. Bu konuyu Uzman Psikolog Burçin Demirkan ile konuştuk. Çiftlerin bebek sonrası cinselliği ile ilgili tatmin edici cevaplar aldık.

ÇOCUKTAN SONRA CİNSEL YAŞAM *

1-Çocuk doğduktan sonra çiftler arasında cinselliğin ikinci plana atıldığı söylenir. Bu ne kadar doğru?

Aileye bir bebek gelince artık eski alışkanlıklar yerini yeni alışkanlıklara bırakır. Çünkü artık iki kişilik değil üç kişilik bir yaşam başlar. Kadın ve erkek için yeni bir döneme geçilmiştir.

Yeni roller edinilmiştir. Sağlıklı bir çift ilişkisinde ben, sen ve biz olmak önemlidir. Çiftlerin özel alanları olması günlük iletişimlerini sağlıklı yürütmelerini sağlar. Sağlıklı günlük iletişim cinsel ilişkiyi de olumlu etkiler. Bebek gelince sorumluklar artar. Dünyaya gelen o güzel varlık yeni ortamına alışıncaya kadar evde birçok dengenin yeniden kurulması gerekir.

Bu dönemin sağlıklı atlatılması kadın ve erkek için de, evlilik için de yeni bir gelişim ve olgunlaşma dönemidir. Üstelik gelen üçüncü kişi annenin bedeninde büyümüş bir varlıktır. Bu nedenle anne de fizyolojik, hormonal, psikolojik değişiklikler yaşar. Bu durumda ihtiyaçlar sıralaması değişir. Annenin ağrılı bir cinsel ilişki yaşamayacak düzeyde iyileşmesi gerekir. Bebek normal doğum ile dünyaya gelmiş ise annenin vajina bölgesinde yırtılma ve epizyotimi kesileri olabilir. Doğum sezeryan ile olmuşsa sezeryan kesilerin iyileşmesi gerekir. Çoğu zaman anne ve baba kimlikleri ön plana çıkar. Bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak için eklenen yeni görevler yorgunluğa ve uykusuzluğa sebep olabilir. Kadın eskisi kadar bakımlı ve enerjik olamayabilir.

Bu stres erkekte cinsel isteksizliğe sebep olabilir. Annede oluşabilecek lohusalık depresyonu gibi durumlar kadında cinsel isteği etkileyebilir. Tüm bu durumlar çiftin ihtiyaç sırasını da değiştirir. Bir de bebek bakımı için eve desteğe gelen aile büyükleri ya da yardımcı, çiftin kendi ev ortamında olunca, çift için başka bir durum ortaya çıkabilir. Genç aile, hem desteğe ihtiyaç duydukları bir dönemdedir, hem de çift olarak baş baş kalmaya ihtiyaçları vardır. Ve çiftin cinsel yaşamı etkilenir.

2-Çocuk doğduktan ne kadar süre sonra çiftler arasındaki cinsel bağ tekrar kuvvetlenmeye başlayabilir?

Tüm bunlara baktığımızda en azından lohusalık dönemi geçinceye kadar cinsellik fizyolojik olarak mümkün görünmüyor. Bu dönem yaklaşık altı hafta sürüyor. Altı hafta sonra doktora danışarak cinsel ilişkiye girilebilir. Kadın bedeninin ve ruhunun hazır olması ağrılı cinsel ilişki olmasını engeller. Böylece sonraki dönemde kadında vajinusmus görülmesi ihtimali ortadan kalkar. Erkeğin de değişen yaşam içinde maruz kalabileceği stres faktörleri ile baş etme konusunda güçlenmesi önemli. Aksi takdirde erkek erken boşalma yaşayabilir.

Bu da erkekte suçluluk duygusunu artırarak cinsel ilişkiyi sekteye uğratabilir. İlk bir yıl çocuğun daha fazla bakıma ihtiyacı olur. Annneye daha fazla ihtiyaç duyar. Bu da çiftin cinsel yaşamını sekteye uğratabilir. Sonraki yıllarda sürecin nasıl yönetildiği ve stres faktörleri ile nasıl baş edildiği doyumlu bir cinsel yaşam için önemli. Burada iş çiftlere düşüyor.

3- Gerginlik ve stresi önlemenin kolay yolu var mı?

Açık iletişim kurmak sorunları aşmak için önemli. Sorunların çözümünde yardım istemek, duyguları ifade etmek, birbirini dinlemek, yargılamamak, suçlamamak, mükemmeliyetçi tutumlardan kaçınmaya çalışmak ve destekleyici tutumlar sergilemek gerginliği engeller. Çiftin birbirine, sevgi, saygı ve sabır göstermesi sorunları aşmayı kolaylaştırır. Bebek bakımı konusunda anne babanın beklentilerini netleştirmesi ve sorumluklarını yerine getirmesi önemli.

Çiftler çocuk doğduktan sonra ilişkilerini canlı tutabilmek için ne yapabilir?

Kendine vakit ayırabilen kişinin sabrı yüksek olur. Çevresine, daha anlayışlı olur. Erkek ve kadının çocuk doğduktan sonra birbirlerini, kendilerine vakit ayırma yönünde teşvik etmesi yararlı. Ve çevreden sosyal destek alarak baş başa vakit geçirebilecek fırsatlar yaratmaları önemli. Annelik konusunda desteklendiğini hisseden kadının stresi daha az olur. Eşine ilgisi daha artar. Çiftin bebek doğduktan sonra da, ilişkilerinden beklentilerini konuşması ve birbirlerini dinlemesi anlamaya çalışması önemli. Çözüm için birbirlerini desteklemeleri ise ilişkiyi canlı tutacak başka bir faktör.

4- ÇİFTLER ARASINDAKİ İLETİŞİM CİNSELLİĞİ NASIL ETKİLER?

İletişim dili cinselliği çok yoğun bir şekilde etkiler. Günlük iletişimdeki kırgınlıklar, cinsel isteksizliğe sebep olabilir. Gün içinde suçlamayla karşılaşan eş kendini yetersiz hissederek cinsel performansta sorun ya da cinsel isteksizlik yaşayabilir.

“Kendine vakit ayırabilen kişinin sabrı yüksek olur. Çevresine, daha anlayışlı olur. Erkek ve kadın, çocuk doğduktan sonra birbirini, kendilerine vakit ayırma yönünde teşvik etmeli.”

İLGİLİ İÇERİKLER

  • Cinsellikten keyif alıyor musunuz?
  • Cinsellik olmazsa olur mu?

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir