Yeni evlenmiş bir çift, 3-4 yaşlarında çocuğu olan bir çift ya da 30’larında bekar bir kadın ya da erkek (ama genelde kadın) gördüğünüzde ‘Ne zaman çocuk yapmayı planlıyorsunuz, kardeş yapmayı düşünmüyor musunuz, ne zaman evleniyorsun daha çocuk yapacaksın?’ gibi sorular soruyor musunuz? Eğer cevabınız ‘evet’ ise, sormamanızı öneririz. Bu çok ‘masum’ görünen sorunun karşınızdaki kişi için cevaplanması ne kadar zor olduğunu bilemezsiniz. Çünkü karşınızdaki kişi belki doğurganlık sorunları yaşıyor, daha önce bir düşük geçirmiş ya da çocuk yapmak gibi bir arzusu yok.
Bu soruların neden bu kadar kolayca ya da sık sorulduğu düşünüldüğünde cevap toplumdaki ‘anne’ ya da ‘ebeveyn’ olma baskısı olabilir. Ancak işin aslı şu ki; herkes anne&baba olmak zorunda değil. Herhangi bir sağlık sorunu yaşamalarına gerek olmadan bazı insanlar çocuk yapmak istemeyebilir.
30’larında ve kariyer sahibi birçok kadın bu sorular sorulduğunda ‘İşim benim çocuğum.’ cevabını veriyor. Bir bakıma da haklı değiller mi? İstanbul, Ankara gibi metropollerde sabahın erken saatlerinde işe yetişmek için evden çıkıp akşam trafiği ile ciddi bir savaş vererek eve dönmeye çalışanlar için anne&baba olmak çok da doğru bir karar gibi görünmüyor. Çocuğun kendisi değil de dadı ya da anane&babanne tarafından yetiştirilmesini istemediği için çocuk yapmayan kadınlara saygı duymamız gerekmez mi?
Tabii ki, hem kariyerini ve sosyal hayatını hem de ebeveyn olmayı bir arada yürütebilen ve bunu şahane yapan bireyler vardır. Onlara saygımız sonsuz ve gerçekten takdir ediyoruz. Fakat aslında anne&baba olmak gibi bir tutkusu olmayan bireylerin sırf toplumdaki genel kabul bu olduğu için ebeveyn olması da hem kendi hem de olacak çocuklarının gelecekleri için sağlıklı bir durum değil.
Bu nedenlerle biz ebeveyn olmak bir zorunluluk değil diyor ve bu tarz özel sorular sormadan önce ikinci kez durumu bu bir tartmanızı tavsiye ediyoruz.
YAZI: AHSEN ÇELİK