Erkekler ağlamaz şarkısının adını değiştiriyoruz: erkekler de ağlar hatta ayrılık acısını daha geç atlatırlar fakat belli etmezler. Şarkı için biraz uzun bir isim olabilir, fakat gerçeklik payı oldukça yüksek. Kadınlar genellikle zor bir ayrılığı çok daha hızlı atlatıyorlar. Gerek alışveriş, bakım gerekse kız kıza gece gezmeleri bu süreci oldukça hızlandırıyor. Erkekler için ise aynı durum söz konusu değil.
Binghamton Üniversitesi’nin, 96 ülkeyle ve 5,705 katılımcıyla yaptığı araştırmada 0’dan 10’a kadar (10 en dayanılmaz) ayrılık sonrası fiziksel ve duysusal açıdan acıların puanlandırılması istenmiştir. Kadınlar duygusal açıdan 6.84 gibi bir puan alırken, erkekler 6.58 çıkmıştır. Fiziksel açıdan bakıldığında ise kadınlar 4.21, erkekler 3.75 almıştır. Evet, kadınların ayrılıklardan daha çok ve olumsuz şekilde etkilendikleri doğru fakat bu ‘konsantre’ bir acı; yani çok daha kısa sürüyor. Bunun yanında erkekler, daha az acıyı daha uzun zamana yayarak yaşıyor.
Yine yapılan araştırmaya göre, kadınlar ilişkileri üzerine erkeklere göre daha fazla ‘yatırım’ yapıyor ve emek harcıyor. Bu da kadınları partnerlerini seçerken daha seçici olmaya itiyor. Bunu hem iyi hem de kötü bir özellik olarak ele alabilirsiniz. Şöyle ki seçici olduğunuzda birini bulmanız hem daha kolay hem de kafanızda belirlediğiniz özelliklerden dolayı daha zor. Ancak erkeklerin ayrılığı daha uzun sürede atlatmasının sebebi de tam olarak bu. Uzun bir ilişkinin bitmesinin ardından erkekler ‘Şimdi yeniden mi başlayacağım?’ gibi sorular sormaya daha yatkın oluyor. Tekrar oyuna katılıp hem cinsleriyle rekabete girmek zorunda kalan erkek, kaybettiği aşkın boşluğunu daha çok hissediyor.