Ven Proje Genel Koordinatörü Efe Özdemir, bu yılın ilk çeyreğinde Celsus paylaşımlı ofis alanını da Ankara’ya kazandıracak olan Ven Proje’yle, merkezi konutları şehre tekrar kazandırarak milli sermayenin beton ve demire giden miktarını azaltmayı ve genç mimarları sektöre kazandırmayı hedefliyor.
Öncelikle kendinizden ve firmanızın kuruluşundan bahsedebilir misiniz?
Meslek lisesi ve Gazi Üniversitesi Mobilya Dekorasyon İç Mimarlık bölümünden mezun olduktan sonra, meslek lisesinde öğretmenlik yapmış olan babam Engin Özdemir tarafından 1994 senesinde Ankara’da Ven markasıyla kurulduk. Kendimden bahsedecek olursam; 1998’de Ankara’da doğdum, genç yaşta ailem beni işimiz ile tanıştırdı. Ben daha çocukken “inşaatın tozunu yutma” fırsatını ailem sayesinde elde ettim. Yılmaz dedem ile inşaatlara giderdik, bundan büyük bir heyecan duyar geceleri uyuyamazdım. İlerleyen yıllarda ilkokul dönemimde, kendi isteğim üzerine hafta sonu ve yaz tatillerinde mobilya üretimindeki montaj ekibimize çırak olarak çalışmaya başladım. Birkaç sene böyle gittikten sonra usta olmanın uzun zaman aldığını, çırak olmanın da çok zor olduğunu anlamamla Milli Eğitim Bakanlığının açtığı AutoCAD çizim kursuna başladım. Ortaokul yıllarında çizim eğitimimi tamamladıktan sonra okuldan geri kalan zamanlarımda ofisimizdeki mimarlarla birlikte projeleri inceliyor, babamın bana verdiği görev ve ödevleri yerine getiriyordum. Meslek hayatım ile tanışmak o kadar keyifli ve heyecan vericiydi ki küçük yaşlarımdan itibaren okuldan kaçar doğruca ofise giderdim… Babamın benim üzerimdeki emeğini anlatmama kelimeler yetmez…
Ven Proje olarak, uzun yıllardır sektörde faaliyet gösteriyorsunuz ve birçok referansa sahipsiniz. Bu başarınızı neye bağlıyorsunuz?
Ben doğmadan önce, 1994 yılında, firmamızın yapmış olduğu bir projeye geçtiğimiz hafta servis verme mutluluğunu yaşadık. Müşterimizin ürünlerimize ve hizmetimize karşı olan memnuniyetini ifade etmesi ve misafirperverliği ile ekiplerimize gösterdiği saygı bizim için paha biçilemezdi. Başarımızın temelini, otuz senedir güVEN kazanarak geldiğimiz bu noktada ikinci kuşak olarak, büyüklerimizin bizlere devrettiği kalite ve prensipleri sayesinde sürdürdüğümüz referanslarımız olarak ifade edebilirim.
Ven Proje’nin hizmet verdiği alanlar neler?
Tasarım ofisimizde mekân yapı ve mobilya tasarımları yapmakta, inşaat alanında üst yapı projelerini ele almaktayız. Mobilya imalatı noktasında ise sektörde sabit mobilyalar olarak adlandırılan mutfak, dolap, kapı, lambri vb. imalatları gerçekleştirmekte ve bunların yanı sıra da yeni girişimimiz olan CoWorking hizmeti ile Celsus markasının kurulum sürecindeyiz.
“CoWorking” alanınızdan biraz bahseder misiniz?
Misyonunuz nedir?
Yapı sektöründeki Ven adı altında otuzuncu senemize yaklaştığımız bugünlerde, yıllardır ulusal çapta sektörün önemli aktörlerinden biri olarak; ismini memleketimiz İzmir’de yer alan Efes antik kentinin kütüphanesinden alan Celsus ile Ankara Çayyolu bölgesinde yaklaşık 1.500 m2 büyüklüğünde bir paylaşımlı ofis ve yaşam alanından söz ediyoruz. Materyal kütüphanesi, rahat çalışma alanları, konferans ve workshop stüdyoları, hazır ofisleri, toplantı odaları ve çok daha fazlası ile hizmete sunacağımız, yalnızca yapı sektöründeki paydaşlarımız ve ilgili bölümlerde okumakta olan öğrencilerin üye olabileceği Celsus paylaşımlı ofis alanını 2022 senesinin ilk çeyreğinde sektörümüze ve Ankara’mıza kazandırmayı planlıyoruz. Biz aramızda bu alanı Habitat olarak tanımlıyoruz. Celsus’taki en büyük hedefimiz, sektördeki lider malzeme ve ürün markalarının yeni ürünlerinin tanıtımlarını ve uygulama workshoplarını gerçekleştirerek, bunların paydaşlarımıza yeni vizyonlar ve deneyimler kazandırması. Bunların yanı sıra, sektörün duayenlerinin burada kişisel gelişim seminerleri çerçevesinde kariyerlerinde sahip oldukları özgün tecrübelerini ve bakış açılarını özellikle genç mimarlarımız ile paylaşarak gelecekte şehirlerimizi inşa edecek biz genç nesillerin kılavuzu olmalarını hedefliyoruz. Mesleği ile ilgili gençlerin bir araya geldiği Habitat bünyesinde; onların, projelerde karşılaşılan zorluklara karşı birlik olup çalışmanın kıymetini öğrenmelerini, yeni oluşacak ekiplere vesile olmayı ve sektöre, katma değerli işler üreten meslektaşlarımızı kazandırmayı hedefliyoruz.
Projelerinizden biraz bahseder misiniz?
Geçtiğimiz senelerde tamamladığımız binlerce konut, otel, ofis, toplu konut, restoran projelerinin yanı sıra; Ekonomi Bakanlığı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Pembe Köşk, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi, Sayıştay gibi değerli kurumlarımıza hizmet etme şansı bulduk. Devam eden projelerimizden bahsedecek olursak; Irak, Erbil’de tasarımı dahil olmak üzere topraktan anahtar teslim üstlenmiş olduğumuz beş yüz yataklı otel vb. birçok projemiz var. Bunlarla birlikte bize en çok heyecan veren ve gururla paylaşmak istediğim projelerimiz Ankara, Çankaya bölgesinde başlatmış olduğumuz renovasyon işlerimiz. Bu vizyonumuzda; Ankara’nın, geçtiğimiz yıllar boyu dışarıya doğru lüks konut imalatlarına artık dur demeyi ve şehrin merkezindeki güzelliklere yakın, merkezi konumlu konutları, geçmişten gelen mimari dokularını bozmadan, mikro ölçekli projeler olarak müşterilerimize ve şehrimize tekrardan kazandırarak millî sermayemizin beton ve demire giden miktarını azaltmayı ve elimizdeki değerleri kaybolmadan geri kazandırmayı hedefliyoruz. Bu mikro ölçekli renovasyon projelerimiz sayesinde birçok genç mimara firmamızın gözetiminde projeler sunarak tecrübelenmelerini sağlayıp sektöre kazandırmayı, aynı zamanda da niteliklerini kaybetmiş eski yaşam alanlarını geri dönüştürmeyi amaçlıyoruz.
Hedefiniz ve gelecekteki önemli projeleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Hedeflerimizi üç ana başlıkta toplayabilirim: İlk olarak; Celsus markasının yapı sektörü ve diğer sektörleri birer birer ele alıp uluslararası bir yer sağlayıcı olarak yeni nesil ofis çözümleri noktasında bizleri ve ülkemizi gururlandıracak bir markaya dönüşmesi. Diğer bir yandan; renovasyon işlerimizde genç mimarlarımız ile omuz omuza vererek global ölçekte, farklı dünya kentlerindeki özel projelerde Türk mimarlar ile yer almayı hedeflemekteyiz. Son olarak da; ablam Ege Hanım’ın fikri ve ailemin emeklilik hayali olan sanat köyünü, İzmir bölgesinde 2023 yılı içerisinde hayata geçirerek, farklı disiplinlerdeki sanatçıların huzur içinde sanatlarını icra edebilecekleri bir ortam ve alan yaratmayı hedefliyoruz. n
