- 1 Mart 2022
- 84 görüntüleme
- 3 dakikada okunabilir
- Kübra Elmalı
Konu aşk ve ilişkiler olduğunda çözülememiş o kadar fazla durum var ki! İçinde barındırdığı bu gizemli enerji bizi her defasında aşka daha da hayran bıraksa da, zaman zaman kendimizi toksik ilişkilerin içinde bulabiliyoruz. Bazen de sonsuz bir döngüde yaşadığımız her birliktelikle aynı yerden kırılabiliyor, aynı sorunları tekrar tekrar yaşayabiliyoruz. İşte bu durumun psikolojide karşılık geldiği bir teori var: İmago teorisi!
İmago teorisi nedir? +
Aslına bakarsanız imago teorisi ilişkilerde kendinize biçtiğiniz bir görev diyebiliriz. Bu teoride konunun çıkış noktası tamamen çocukluk döneminizdeki bağlanma figürlerinizle ilgili. Ebeveynleriniz, kardeşleriniz, hatta belki de çocukken bakımınızda önemli rol oynayan bir başkası… İmago teorisinde zihniniz istemsiz bir şekilde çocukluk döneminde gözlemlediğiniz bu ilişki türlerini ideal olarak belirliyor ve yetişkinlik çağında da aynı şeyleri arama eğilimi gösteriyor.
Amerikalı psikolog Harville Hendrix ve eşi/iş ortağı Helen LaKelly Hunt, 1980’li yıllarda bazı çalışmalar yaparak imago teorisinin üzerine gidiyor ve bu konuda çift terapileri düzenlemeye başlıyor. Harville Hendrix’in bu teori için çıkış noktası çocukluğumuzdan kalma yaralarımız ve kırılganlıklarımız. Çocukluk çağlarımızda rastladığımız ilişkileri gözlemlerken bazı şeyler fark ediyoruz ancak henüz çok küçük olduğumuz için durumların yanlış olduğunu görsek de herhangi bir çözüme sahip olamıyoruz. Büyüyüp bir yetişkin olduğumuzda ise, bir anlamda geçmişte kalan bu hesabı kapatmaya çalışıyoruz. Aşık olabileceğimiz kişi olarak geçmişte bu yaralara neden olan kişileri belirliyor ve onları iyileştirme isteği duyuyoruz.
Bir örnek üzerinden gidersek teoriyi daha somut bir şekilde aktarabiliriz: Diyelim ki babanın anneyi duygusal olarak manipüle ya da istismar ettiği bir ortamda büyüdünüz. Baba figürünün şiddetli bağırışları konusunda çocukken bir şey yapamadınız. Ama bu durum bilinçaltınızda idealize edildi bile! Ve büyüdüğünüzde bu tip tavırlara sahip bir erkeğe çekilme ihtimaliniz oldukça yüksek. Neden mi? Çünkü artık bir yetişkinsiniz; güçlüsünüz, çözümlere sahip olduğunuzu biliyorsunuz ve o kişiyi iyileştirebilirsiniz. Oysa bu yanılgıdan başka bir şey değil! İnsanların karakterlerini oluşturan temel özellikleri değiştirmenin ne kadar zor olduğu aşikar. Ama izlediğimiz yüzlerce film ve dizi, bizi aşkın iyileştirici gücüne inandırmak için özenle kaleme alındı, öyle değil mi?
Peki sürekli aynı kalıba sıkışmış ilişkilerden kaçınmak için, bir şekilde geçmişi affedebilmek için neler yapmak gerekiyor? İşte aşkta geçmişinizden özgürleşmiş bağlar kurmak için yapmanız gerekenler!
Sorgulayın ve fark edin.
Bu konuda yapabileceğiniz en önemli şey geçmişi sorgulamanız. İşe sahip olmak istediğiniz ilişkiye ait detayları kaleme alarak başlayabilirsiniz. Sizin için ideal ilişki dinamikleri nelerden oluşuyor? Düşüncelerinizi dürüstçe kağıda aktarmaktan çekinmemeniz çok önemli; aksi takdirde çalışmadan bir fayda sağlamanız güç olacak. Düşüncelerinizi aktardıktan sonra çocukluk ve ilk gençlik çağlarınıza doğru bir yolculuğa çıkın ve anılarınızı düşünün. Sevgi yaklaşımıyla sizi olumlu-olumsuz etkileyen kişiler kimler? Gerçekçi bir şekilde geçmişinizi ele alın. Eğer yapabiliyorsanız bu kişilerle o yıllara dair konuşabilir ve neler hissettiğinizi anlatabilirsiniz. Yıllar geçtikten sonra yapacakları açıklama ya da dileyecekleri özür, bundan sonraki ilişkilerinizde bambaşka bir yol çizmenizi sağlayabilir.
İlgili Konular
- slider
Kübra Elmalı
Tam bir yabancı dizi tutkunu olan Kübra, bunun yanında filmleri de kaçırmıyor. Favori aksesuarları ise broşlar ve fularlar. Ayrıca yeni mekanlar keşfetmeyi ve floral desenleri de çok seviyor.
Bunlar da hoşunuza gidebilir