Karşınızdakilerle hiç konuşmadan da sürekli bir iletişim halinde olduğunuzu biliyor musunuz? Kaldırımda karşınızdan gelen kadının yanından geçerken yaptığınız manevra, kızgın olduğunuz kardeşinizin yanında göğsünüzde kavuşturduğunuz kollarınız veya hoşlandığınız erkekle konuşurken vücudunuzun ona doğru dönmesi… Bunlar ve bunun gibi fark etmeden, hislerimize göre yaptığımız hareketler bizim yerimize bir mesaj iletiyor. Hayatımızın ilklerinde bu nedenden dolayı istediklerimizi elimizden kaçırmamak ve mutluluğu elde etmek için sözsüz iletişimi de yöneterek ilk kez görüştüğümüz birini daha hiç konuşmadan olumlu etkilemek mümkün. Yollarıysa şöyle:
•Dedikleri gibi, “Role uygun giyinmek gerek.” yani iş görüşmesine veya ilk kez buluştuğunuz birinin yanına gittiğiniz zaman etkileyici görünmek istiyorken onların karşısına eşofmanla çıkarsanız amacınıza ulaşmanız çok ama çok zor. İş görüşmesine gidiyorsanız, neon renkler veya abartılı aksesuarlar gibi karşınızdakinin dikkatini dağıtmazken başvurduğunuz iş dalına uygun bir silüet tercih etmeniz gerek. Aynı şekilde, aşk hayatınızda güller açtıracağını umduğunuz kişiyle ilk buluşmanızda da adliyeye gitmek üzereymişsiniz gibi bir tayyör-etek takımı giymeniz ilişkinin başlamadan bitmesine bile neden olabilir.
•Beden diline dikkat etmek gerek, aynı şekilde duruş şeklimize de. Çünkü fark etmeden hepimizin gün içinde omuzlarının öne düştüğü ve kambur durduğu halleri oluyor, kimi için bu genel duruş halini almış ve duruş bozukluğu sorununu yaratmış olsa da sağlık anlamındaki etkilerinin yanında böyle bir duruş sosyal hayatı da olumsuz etkiliyor. Zira, kendine güvenen ve enerjik birinin duruşu dik ve geride omuzlarla dik bir sırt postürü. İnanmıyorsanız dediklerimizi deneyebilirsiniz de. İlk kez gideceğiniz iki arkadaş veya iş ortamında bu iki farklı postürü deneyin. Hangisinde olumlu geri dönüşler aldığınızı görünce bizi çok iyi anlayacaksınız.
•Özgüven şart! Neden derseniz, normal hayatınızdan hatırlayın: Siz bir ortama girdiğinizde sönük ve silik duran insanları fark ediyor musunuz? Bu insanları görseniz bile ertesi gün yolda karşılaşsanız emin olun, hatırlamazsınız. Ama katıldığınız bir yerde özgüven yayan, enerjik ve güvenli tavırlarıyla gülümsemesini birleştirerek harika bir kombinasyon yaratan insanları hiç tanımasanız bile odanın neresinde olurlarsa olsunlar fark edersiniz. Aynı şekilde muhtemelen ertesi gün bu insanı görseniz bu kez hatırlarsınız. Peki, özgüven doğal olarak sizde bol olan bir şey değilse ne yapmalı? İçinizden veya aynaya bakarak “Ben harikayım!” ve ona benzeyen bir cümle kurup tekrarlarsanız, bir süre sonra inanmaya başlayacaksınız emin olun.
•Yeni iş vereniniz veya yeni sevgiliniz olmasını istediğiniz kişiyle ilk kez görüştüğünüzde iki şey çok önemli: Güçlü bir tokalaşma ve sıkı bir göz teması. Karşınızdaki konuşurken onun gözlerinin içine bakmak ona verdiğiniz saygıyı belirtirken aynı zamanda onu can kulağıyla dinlediğinizin bir göstergesi. Karşınızdaki de siz konuşurken aynı şekilde karşılık veriyorsa harika! Tokalaşmaya gelirsek; dünya liderlerinin yaptıkları her görüşmede tokalaşma sırasında ellerini kameraların çektiği tarafa ve üste doğru koymaya çalıştığını biliyor musunuz? Bu hareket gücün göstergesi anlamına geldiği için örneğin Obama, dünyanın en güçlü lideri imajını korumak için böyle davranmak zorunda. Bunun yanı sıra tokalaşırken bazı kadınların yaptığı gibi parmaklarla, hatta bazı durumlarda parmak uçlarıyla tokalaşmaya çalışmak çok yanlış bir durum. Çünkü farkında olmadan güçsüz görünüyorsunuz! Karşınızdakinin elini tam olarak kavrayıp, tokalaşırken biraz da sıkarak gücünüzü göstermeniz sizi istediğiniz yere getirecek önemli detaylardan.
Yazı: Hande Öztürk