Korselerin tarihi aslında çok eskilere dayanıyor, hatta çok eski diyebiliriz. O yıllardan bugüne hiçbir zaman tamamen de çıkmamıştı hayatımızdan. Yıllar içinde çok fazla tasarımcı bu parçayı farklı şekillerle kullandılar. Geri dönüşüyle ne değişti diye sorarsak; kullanım amaçları, tarzları ve tasarımları diyebiliriz. Ne de olsa trendlere ayak uydurmak şart!
Biraz daha yakından bakalım, korse hangi dönemlerde nasıl kullanılıyormuş? 1500’lü yıllarda korse, kadın vücudunu doğal yollarla ulaşılamayacak silüetlere dönüştürmek için tasarlanmıştı. Bu korseler, kıyafetlerin altına bellerini sarmak için giyilirken, kimisi için kadın baskısı olarak görülüyordu. Akıllara kazınan en iyi geri dönüş, İngiliz tasarımcı Vivienne Westwood sayesinde 1970 yıllarında korseleri iç çamaşırı olarak değil, dış giyim olarak benimseyerek kadınları güçlendirmenin bir parçası haline getirerek kullanmaya başlayarak oldu ve böylelikle büyük bir devrim yarattı. Kendisinin, tasarladığı bu parçalar geçtiğimiz yılların en ilgi çekici vintage parçaları arasında yerini aldı.
Şimdiki zamanda, iç giyim artık dış giyim olarak da kullanılıyor, bu sebeple korseler iki yönden de ilgiyi üstlerine çekiyor. Bir diğer trend oluşunun sebebi ise, farklı desen, şekil ve renklerde olup yeni trendlere de bu yönden ayak uyduruyor oluşu. Korselerin ayrı parça halinde kullanımı dışında elbise gibi tek parçaların kendiliğinden korse kalıplı tasarımları ortaya çıkmaya başladı. Böylelikle, daha sık görüyoruz.
Çoğu markanın bu trende ayak uydurduğunu söyleyebiliriz. Christian Dior, Etro, Versace gibi büyük markaların koleksiyonlarında korseler gözlerden kaçmıyor.
Özellikle bu sezon korseler çoğu tasarımcının aklına girmeyi başardı, tasarımcıların sezonun ikonik bir parçası haline getirdiği İlkbahar/Yaz 2022 defilelerinin podyumlarında görüldü. Versace başta olmak üzere rengarenk defilesinde neredeyse her parçasında farklı formlarda kullanmıştı.
Etiketler
- slider