Bu alışkanlıklardan vazgeçerseniz, hayatta öne geçmeniz çok daha kolay!
HANDE ÖZTÜRK 21 Ekim 2016
İnsan dediğimiz çok çabuk yargılayan bir varlık. Öyle ki biriyle tanıştığınızda daha ağzınızı hiç açamadığınız ilk 7 saniye içinde sizden hoşlanacak mı, hoşlanmayacak mı belli oluyor.Aynı şekilde neyi nasıl dediğiniz de çok önemli, yani bu benim için çok büyük bir olay derken ellerinizle küçüklüğü gösteren bir işaret yaparsanız, karşınızdakinin beyni bu zıtlığı algılayamadığından dediğinize anlam bile veremeyebiliyor. Tam da bu yüzden dış dünyaya olmadığınız gibi görünmenize neden bazı davranışları kendi iyiliğiniz için bırakmanız gerek. Tabii bırakmanız gerek derken, söylediğimiz kadar kolay olmayacak. Ama başlıca kurtulmanız gerekenler şöyle:
- Yerinde duramayan bir görünüm, huzursuz olduğunuz imajını çiziyor desek, tepkiniz ne olur? Halbuki bu bilimsel bir gerçek: Ellerinizde oynamak, parmaklarınızı çatırdatmak, tırnak etlerinizi koparmaya çalışmak, sürekli bacağınızı oynatmak gibi kıpırtılarınız karşınızdakilere hem güçsüz, hem de gergin biri olduğunuzu düşündürüyor.
- Eski Türk filmlerinde değiliz; kısacası saçlarınızla oynamayı bırakın. Sürekli ellerinizi saçlarınızdan geçirmek, saçlarınızı lüle yapmak karşınızdakinin dikkatini yerle bir ediyor. Bu alışkanlıklar zamanla saçınıza da zarar verdiği gibi, ciddiye alınmanız önünde de büyük bir engel oluşturuyor.
- Karşınızdakilerle samimiyet sağlamak ve bir sohbet başlamanın dünya genelinde kanıtlanmış en başarılı yolu ne biliyor musunuz? Gülümsemek! Kulağa çok basit geliyor farkındayız, ama gülümsediğiniz insan birazdan onunla konuşacağınızı bilişsel olarak hemen algılıyor. Ayrıca gülüşünüz onda son derece özgüvenli, açık, sıcak ve enerjik bir insan olduğunuzu izlenimini yaratıyor.
- Karşınızdakilerle konuşurken bir yandan maillerinizle ilgileniyor, bir yandan WhatsApp mesajlarınızı yanıtlıyor veya gözleri yerine, başka yerlere bakmayı tercih ediyorsanız aranızda pek başarılı bir iletişim kuramayacağınızı şimdiden söyleyebiliriz. Çünkü bizim de tecrübemizle sabit olarak biliyoruz ki konuştuğunuz kişi dikkatini size vermiyorsa, sinir olmamak elde değil. Alışkanlıkların yanı sıra, yapı olarak doğuştan bir dakika bile rahat duramayanlarınız da var biliyoruz. Yine de iyi bir etki bırakmak ve doğru iletişim kurabilmek, aynı zamanda kaba biri olarak algılanmamak için bu dürtülerinizi bastırmayı öğrenmeniz gerek.
- Kollarınızı, onlarla ne yapacağınızı bilmediğiniz için otomatikman kavuşturduğunuzu biz biliyoruz, ama ne yazık ki karşınızdakiler bilmiyor. Hatta bu duruşunuzla onlara son dere kapalı, güvenilmez ve huzursuz bile geldiğiniz oluyor. Güvenilir bir imaj yaratmak için aksine; konuşurken karşınızdaki ellerinizi daima görebiliyor olmalı. Çünkü garip bir şekilde insan beyni ellerinizi göremediği zaman bilinçaltında otomatik olarak, bir şeyler sakladığınızı düşünüyor.
SON HABERLER