Zihin, beden ve ruh sağlığını hedefleyen eğitimleriyle Trio Akademi kurucusu Homeopat Ecz. Özlem M. Çölkesen; homeopatinin anlamını MAG Okurları için açıklıyor ve Bach çiçekleri terapisinin tarihini anlatıyor.
Eğitimlerinizden ve çalışma alanlarınızdan bahsederek kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Samsun doğumluyum. Samsun Anadolu Lisesinden sonra Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun oldum. Serbest eczacılık yapıyorum. Evli ve bir erkek çocuk annesiyim. Eşim, oğlum ve beş kedim ile Antalya’da yaşıyorum. Kurucusu ve eğitmeni olduğum “Trio Akademi”de, 2020 yılı haziran ayından beri zihin, beden, ruh sağlığını hedefleyen çeşitli eğitimler veriyorum. Bach Center onaylı üçüncü seviye uygulayıcılardan biri olarak Bach Çiçekleri Terapisi Eğitimi’nde, kendi geliştirdiğim bir metot olan “Bach çiçekleri zihin haritası metodu”nu öğretiyorum ki bu uygulama hem ülkemizde hem de dünyada bir ilk ve kişinin hangi Bach remedilerine ihtiyaç duyduğunu çok kısa bir sürede nokta atışı bulmamızı sağlıyor. “Her evde bir acil kit olmalı” hayali ile yola çıktım ve her ay “Evde Homeopati: Acil Durum Remedileri” eğitimleri veriyorum. Eczacılık Fakültesindeki eğitimimin üzerine aldığım yüz elli saati aşkın aromaterapi eğitimi ve kendi tecrübelerim ışığında aromaterapi atölyeleri düzenliyorum. Meditasyon üzerine eğitimler veriyorum ve düzenlediğim atölyelerde meditasyon yapmayı ve zihin sakinleştirme metotlarını öğretiyorum. ThetaHealing eğitimleri veriyorum ve bireysel seanslar yapıyorum, bilinçaltı inanç kalıplarının insan hayatını şekillendirmede çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Homeoepati nedir? Bu eczacılık dalına yönelişiniz nasıl oldu? Ne kadar süredir homeopatik tedaviler uyguluyorsunuz?
Homeopati, iki yüz yıldan çok daha uzun zamandır dünyanın birçok yerinde kullanılan doğal ve yan etkisiz bir şifa metodu. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) tanımına göre yüzlerce yıllık bilgi birikimine dayanan doğal tedavi yollarından biri. İlk homeopati hastanesi Londra’da 1806 yılında açılmış ve halen daha halka açık hizmet veriyor. Homeopati; sağlam bir insanda, belirli bir hastalığın belirtilerini ortaya çıkarabilecek maddelerin, çok düşük dozlarda, o hastalığa sahip kişiye verilerek tedavi edilmesi. Bu en klasik tanımıdır ve homeopati ilk olarak Dr. Samuel Hahneman tarafından 1796 yılında uygulanmaya başlanmış bir metottur. Grekçede, yani eski Yunancada, “homeos” benzer, “pathos” ise hastalık demektir. Homeopati, “benzeri benzer ile tedavi etme” yani “similia similibus currentur” prensibine dayanıyor. Şöyle bir örnek vereyim: Acı bir soğan doğradığımızda gözlerimiz akar, burnumuz akar ve boğazımız yanar. Tıpkı alerjik rinit veya gripte olduğu gibi. Yani alerjik rinit veya gribin homeopatik tedavisini soğandan hazırlanan homeopatik remedi ile yapabilirsiniz.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden aldığım on sekiz aylık eğitim sonrasında 2021 yılında homeopat oldum. Eş zamanlı okuduğum, dünyanın en prestijli homeopati okullarından kabul edilen London College of Homeopathy’den iki yıllık temel eğitim sonrasında mezun olarak 2022 yılında da ikinci defa homeopat ünvanını aldım. 2023 yılı eylül ayında London College of Homeopathy’den aldığım uzmanlık eğitimini bitirerek uzman homeopat oldum. 2021 yılından beri homeopati ile ilgili danışmanlık hizmeti veriyorum.
Bu yöntemde antibiyotik gibi ilaçlar da kullanılıyor mu yoksa yalnızca homeopatik ürünler mi kullanılıyor?
Homeopatide sadece “remedi” adını verdiğimiz homeopatik ilaçları kullanıyoruz: Beyaz minik topçuklar. Bu remedileri bazen dil altı ama genelde su ile karıştırarak kullanıyoruz. Homeopatide klasik tıbbın ilaçlarını bugün eczanelerimizde satılan şekliyle kullanmıyoruz. Birçok ortak etken maddemiz var: Tüm mineraller, tüm bitkiler. Bunlardan homeopatik ilaçlarımızı, yani remedilerimizi, özel bir eczacılık metodu ile elde ediyoruz ve sağlığımızı yeniden inşa etmemize yardım eden minik topçuklarımızı hazırlıyoruz.
Bach çiçekleri terapisinde, otuz sekiz temel duygu durumu için farklı bir çiçek özü kullanılıyor. Tarihinden de kısaca bahsederek terapinin içeriğini ve nasıl uygulandığını anlatır mısınız? Bach çiçekleri, her yerden toplanabiliyor mu?
Dr. Edward Bach 1900’lü yılların başında yaşamış, kendi döneminin en başarılı doktorlarından biri. Hem bakteriyolog hem immünolog hem de patolog olarak sayısız akademik ödülü var. Dr. Edward Bach, hastalıkların; mutsuzluğun, korku ve endişenin fiziksel bir tezahürü olarak son aşama olduğunu düşünüyor. Bu düşüncelerle başladığı araştırmalarının sonucunda “Bach çiçekleri remedileri” onun keşfettiği otuz sekiz farklı çiçek özü. Farklı duygu durumları için farklı çiçek özleri kullanılıyor.
Genel olarak tüm kaygı durumlarında, sınav dönemlerinde, kardeş kıskançlığında, dikkat eksikliğinde, tükenmişlik sendromunda, öfke probleminde, uyum güçlüğü çekilen her durumda ve birçok zihinsel problemimizde Bach çiçekleri terapisi kullanılabilir. Bach çiçek özleri bizi denge ve huzur noktamıza yani kendimizi en iyi ve normal hissedeceğimiz noktaya taşır, muhteşemliği de buradan gelir. Bu değişikliği yapabilmek için de otuz sekiz remediden bize uygun olan altı ya da yedi tanesini belirleyerek hazırlıyoruz. Bunları seçmek için kendi geliştirdiğim bir metot olan “zihin haritası metodu” ile hem danışanlarımın ihtiyaç duyduğu remedileri nokta atışı tespit edebiliyor hem de öğrencilerime bu metodu öğretiyorum. Hazırladığımız bu formülü günde dört defa dörder damla, yarım bardak suya damlatarak yirmi bir gün boyunca içiyoruz. İyileşmeye dair yeni bilginin hücre hafızasına yerleşmesi için yirmi bir gün önemli!
Bach çiçekleri, İngiltere kırsallarında doğal olarak yetişen bitkilerden elde edilir. Geçen sene basılan “Bach Çiçekler Terapisi – Zihinsel Bedensel ve Ruhsal İyilik Hali” isimli kitabımda Bach çiçekleri terapisi hakkında çok detaylı bilgiler paylaştım.