Potansiyelimizi Keşfetmek üzerine…

Yazar Nazlı Deniz Güler’in sürekli başkalarının beklentileriyle, tanımlarıyla kırılganlaşan özgüvenimiz üzerine ve potansiyelimizi keşfetmek üzerine kaleme aldığı eğlenceli öyküleri, Oğuz Demir’in özgün çizimleriyle buluştu. Öyküler, Can Çocuk Yayınları tarafından, Y’nin tarifleri, E’nin problemleri başlığında iki kitap olarak satışa sunuldu.

Y aile buluşmalarından hiç mi hiç hoşlanmıyordu. Kim sürekli çocuklarının başarılarıyla saatlerce övünen büyükleri dinlemek ister ki. Özellikle de söz konusu çocuklar sizin kuzenlerinizse! Y, bu övgüleri duydukça kendini hepten yeteneksiz ve işe yaramaz hissediyordu. Annesi ile babası da herhalde bu yüzden bu buluşmalar sırasında tek kelime bile etmiyordu. En azından Y böyle düşünüyordu. Ancak bir sabah babası ona bir öneride bulundu. Y bu öneriye bayıldı! Anladığı şekliyle, elbette…

“Gülümsedi Y. Cevabı bulması zor olmamıştı. O, insanların duygularına hitap eden tarifler

hazırlayacaktı. Tıpkı sihir yapan ya da geleceği değiştiren bir büyücü gibi. Tek ihtiyacı, sihirli

bir baharattı. O da elinin altındaydı! Yemeklerin güzel olması için, tabii ki en sevdiği baharatı

kullanacaktı. Mutsuz insanları mutlu edecek, endişeleri ortadan kaldıracak, tüm sorunları

çözecekti. Hatta işin sonunda, onların evinde gerçekleşecek aile buluşmasındaki yemekleri

de o hazırlayacaktı. İşe yaramaz biri olmadığını herkese kanıtlayacaktı.”

E matematik dersinde sınıfın en iyilerinden biriydi. Sözlüler dışında! Ne zaman tahtaya kalksa, normalde şıp diye çözebileceği problemler karşısında bile donup kalıyordu. Üstelik bütün derslerin sözlülerinde aynı durumu yaşıyordu. Matematik problemlerini kolayca çözen E, bu problemin içinden bir türlü çıkamıyordu. Yoksa çözüm bekleyen tek problem bu değil miydi? Peki, problemleri sıralasa… Annesi ile babası işlerden başını biraz kaldırsa… Sınıfta bu kadar dalga konusu olmasa… Hayatın matematiğiyle daha kolay başa çıkabilir miydi?

“Birden bir ışık yandı E’nin gözlerinde. Sorunu anladı, hatta bu zamana kadar neden anlayamadığına da çok şaşırdı. Cevap gözünün önünde duruyordu: E dünyanın en utangaç çocuğuydu! Demek ki, bu huyunu bir an önce değiştirmesi gerekiyordu! Sınıfın etkisiz elemanı olmak konusunda bir şey yapamayacağı ortadaydı ama belki utangaçlığı konusunda bir şeyler yapabilirdi. En azından matematikten anladığını herkese kanıtlayabilirdi.”