Yurt içi ve yurt dışında aldığı eğitimlerin ardından işletmelere donanımlı bir danışmanlık hizmeti vermeye başlayan Kahve Danışmanı ve Barista Eğitmeni Soner Erdemirci; rehberlik ettiği konuları, işletmelerin dikkat etmesi gereken noktaları ve gelecek projelerini MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz? Neler yapıyorsunuz?
1989 İstanbul Beyoğlu doğumluyum. Ankara Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi mezunuyum. Lise yıllarımda çalışmak mecburiyetinde olduğum için birçok otelde ve işletmelerde komilik ve garsonluk yaptım. Bu dönemlerde kahveye olan merakım ve ilgim başlamış oldu açıkçası. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul’da ailemin desteğiyle bir işletme açtım. Yaklaşık üç sene işletmecilik yaptım ve ardından askere gittim. Döndüğümde ilaç firmasında satış temsilciği yaptım. İlaç firmasında çalıştığım süre boyunca kahveye olan ilgimden dolayı sürekli kahve üzerine kendimi geliştirdim. 2017 yılında kurumsal hayattan istifa ederek kendi kahve dükkânımı açtım. Bu benim kahve sektörüne ilk attığım adım oldu. O günden sonra tamamen kahve üzerine kurulu bir hayatım oldu. Bu süreçte yurt dışında ve yurt içinde aldığım eğitimler sayesinde kahve eğitimleri ve yeni açılacak olan kahve dükkânlarına danışmanlıklar vermeye başladım. Ardından başka bir marka kurup kahve üretimi ve Türkiye geneline toptan kahve satışı yapmaya başladım. Kahve sektörüne iki yüzden fazla barista kazandırdım. Bununla birlikte elliden fazla kahve markasına danışmanlık, işletme kurulum desteği, ekip kurma, ürün tedariki, marka değerini arttırma gibi konularda hizmetler verdim. Şu anda da işletmelerin kahve ihtiyaçlarını karşılamalarında ve yeni açılacak olan işletmelere donanımlı bir şekilde danışmanlık vermekteyim.
Danışmanlık ve eğitim hizmetleriniz neleri kapsıyor?
Kahve dükkânı açmak veya yeni bir marka yaratmak profesyonellik isteyen bir iş. Eğer açtığınız işletmede doğru adımlar atmak, iyi bir ekip kurmak, doğru ürünler oluşturmak ve başarılı olmak istiyorsanız mutlaka profesyonel bir destek almanızı tavsiye ederim. Örneğin; yeni bir kahve dükkânı açmaya karar verdiniz ve beni buldunuz. Kafanızda bir şeyler canlanıyor ama nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz. Markanın logo tasarımı, renkleri, doğru lokasyon belirlenmesi, konsept belirlenmesi, mimari proje, masa ve sandalye tercihi, bar ekipmanları tedariki, menü oluşturma, personel desteği ve eğitimi gibi, işletmecilere baştan sona her detayına kadar kahve eğitimleri veriyorum. Ayrıca yeni açılacak olan işletmelerle birlikte açık olan işletmeler de barista, mevcut baristaların eğitimi, menü oluşturma veya değiştirme, makine ve ekipman gibi konularda danışmanlık alabilirler. İşletmeler dışında sektöre nitelikli barista kazandırmak adına bireysel olarak ücretli, dönemsel olarak ücretsiz barista eğitim programları düzenlemekteyim. Danışmanlık ve eğitim programları hakkında detaylı bilgiyi www.kahvedanismanlik.com adresinden de öğrenebilirsiniz.
Farklı kahve türleri hakkında işletmelere nasıl rehberlik ediyorsunuz?
Kahve dediğimiz zaman genelde insanların aklına tek düze bir kahve çekirdeğinin öğütücüden öğütülerek bardağımıza hazırlanışı gelebiliyor; fakat kahvenin lezzeti ve kalitesi kahve çekirdeğinin türüne, yetiştiği toprağa, yetiştiği bölgenin yüksekliğine, hava sıcaklığına, kurutulma şekline, kavurma derecesine, öğütülmesine, saklama koşullarına göre değişkenlik gösterir. Kaliteli ve lezzetli içecekler sunmak isteyen işletmeciler kahve çekirdeklerini iyi ayırt edebilmeli ve aralarındaki farkları tanıyabilmeliler. Bunun için de çalıştıkları kahve tedarikçilerinden kahvelerle ilgili sürekli bilgi almaları gerekmektedir. Aynı tedarikçiden aynı bölgenin kahve çekirdeğini alsanız bile hasat zamanına göre tatlarda değişkenlik gösterebilir. Lezzetli kahve çekirdekleri için işletmenin kahve türlerini çok iyi bilmesi gerekmektedir.
Kahve dükkânlarının ve kafelerin sürdürülebilirlik açısından nelere dikkat etmeleri gerektiğini düşünüyorsunuz?
Bir kahve dükkânının veya kafenin sürdürülebilir olması için önce kahveleri ve yiyecekleri konusunda kendine güven sağlaması gerekir. Bence her işletmenin ilk kuralının “İçmediğimi içirmem, yemediğimi yedirmem.” olması lazım. Belirli bir müşteri kitlesi yakalamış kahve dükkânlarının bu kitleyi koruyamaması ya da ileriye taşıyamamasının en büyük nedenlerinden biri ürün kalitesini düşürmeye çalışmasıdır. Bununla birlikte unutulmaması gereken en önemli hususlardan bir tanesi, beraber çalıştığımız ekip arkadaşlarımızın bize olan aidiyet duyguları. Bir işletme başarıya giderken iyi bir ekip olmazsa olmazdır. İşletmenizi başarıya ulaştırmak ya da daha ileri seviyeye taşımak istiyorsanız, kendinizden önce ekibinizi düşünmek zorundasınız. Ekibinizdeki herhangi birinin sıkıntısı sizin sıkıntınız olmalı. Ekibiniz size sonsuz güvenmelidir.
Projelerinizden ve hedeflerinizden bahseder misiniz?
Nitelikli ve taze kahveden yola çıkarak sektörün başka bir problemi, lezzetli ve taze yiyecek çeşitliliği bulmak. Yıllardır iyi kahvenin yanında taze ve lezzetli tatlı çeşitleri, tuzlu soğuk ve sıcak yiyecek çeşitleri bulunduran çok az sayıda işletme var. Bununla ilgili pasta üretim tesisi kurmaktayız. Bünyemizde kahve dükkânlarının ve kafelerin en fazla ihtiyaç duyduğu ürünler olacak. Tesiste tüm yiyecekler günlük taze üretilecek ve işletmelere günlük dağıtımı yapılacak. Devamlılığı olan ürünlerin yanında işletmelerin talebi doğrultusunda kendi markalarına özel imza tatlılar da tasarlanacak. Amacımız, tüm Ankara’ya taze kahvenin yanında lezzetli ve özel yiyeceklerin de eşlik etmesi ve işletmelerin bu ürünleri günlük tedarik edebilmesini sağlamak.
Daha önce danışmanlık yaptığınız bir işletmenin başarı hikâyesini paylaşabilir misiniz?
Bazı şeyleri anlatmak, paylaşmak, örnek vermek pek mümkün değildir. Bugün Türkiye’nin hangi noktasına giderseniz gidin, kahveye dair mutlaka benden bir parça bulursunuz. Özellikle de konu “başarı” ise ya insanların sizin başarınızdan bahsetmesi ya da o başarıyı sizinle birlikte yaşaması gerekir. Bugüne kadar danışmanlık veya barista eğitimi verdiğim marka ya da kişilerin hepsi sektörde söz sahibi ve yol gösterici olmuşlardır. Ben başarı hikâyesi anlatmaktan ziyade bu hikâyeyi beraber yazmaktan yana oldum her zaman.