Erkeğin “güçlü” dürtülerinin onu çok eşliliğe meylettirdiği, kadınlarınsa annelik ve şefkat duygularıyla sarmalanmış, neredeyse aseksüel varlıklar olduğu inancıyla büyüdük, büyütüldük; tıpkı iktidarın da öngördüğü üzere… Arzu ve cinsel hazzın kadına dair de olduğunu, tek eşliliğin sadece erkekleri değil kadınları da boğabileceğini anlatan, her alanda olduğu gibi ilişkilerde de kadın-erkek eşitliğini savunan bir yazı okuyacaksınız.
Hastalıkta ve sağlıkta, iyi ve kötü günde, yoksullukta ve bollukta, ölüm bizi ayırana kadar tek eşli kalacağımıza, o insanla birlikte olacağımıza yemin ettik ve hala ediyoruz çoğumuz. Ne büyük söz! Peki tutuldu mu bu yeminler? Yanıtlar farklı olabilir. Kağıt üzerinde, hukuki olarak çoğumuz ölene dek monogam bir hayat sürebiliriz. Ama kurumsal tek eşlilik çoğu zaman çok eşli olmayı engellemiyor. Amerika’da yapılan bir araştırmanın, erkeklerin yüzde 70’inin, kadınların da yüzde 40’ının evlilik dışı kaçamak yaptığını açığa çıkarması, toplumlarda monogami ve poligaminin aynı anda yaşandığını gösteriyor. Doğada hayvanlar aleminin yüzde 98’inde de monogaminin olmadığını biliyoruz.
Aşk dorukta yaşanırken, gözlerimiz henüz bozuk ken, sevgilinin kusursuz ve dayanılmaz, ilişkimizinse tek ve yepyeni olduğuna dair inanç sonsuzken verilir sözler. Sonra aşk zamana ya da çoğu kez kurumsallaşmaya yenik düşer. Yerini sevgiye, dostluğa, dayanışmaya, birlikte vakit geçirmeye, sorumluluğu bölüşmenin zevkine, huzura, güven ve özgüvene bıraktığında ilişki boyut değiştirerek devam eder ama adı aşk olmaz. Tek eşlilik bunlarla beslenir ve mümkündür, kişilerin seçimleri, karakterleri ve hayattan beklentileri doğrultusunda. Ama aşk oyunu ve gizem sona erdiğinde, katı sadakat yemini baskı yapıp sıkıntı verdiğinde, aşk mutluluğa erip de sıradanlaştığında yepyeni bir gizem peşinde koşmaya başlar, yepyeni heyecanlar ararız. İçimizdeki dürtüler ve hormonlar bizi üçüncü bir kişiye yöneltirken tek eşlilik son bulur; kurumsal olarak monogami devam etse de. Oscar Wilde, “Kadınlar, tüm aşk hikayelerini sonsuza dek sürdürmeye çabalayarak onları ziyan ederler” diye boşuna dememiş.
Her şeyin çok hızlı yaşandığı günümüzde hiçbir şey sonsuza dek sürmüyor. Evlilikler de keza. Bitmeyen evliliklerin, kağıt üzerinde devam eden monogamilerin de çok eşlilik barındırdığını asla unutmayalım; aldatma rakamlarının teyit ettiği üzere. Tek kişiyle bir ömür geçirmenin “sırrını” ya da “mutlu aldatmaca”sını konuşurken monogamiden çok eşliliğe, cinsellikten ahlaki kurallara uzanan geniş bir pencereden bakıyoruz “aşka”.