Artık her yere “uçuyoruz”! İnsanlar için pek de doğal olmayan bu ulaşım şekli dehidrasyondan cilt kuruluğuna stres seviyemizi artırmadan enerjimizi düşürmeye kadar türlü şekillerde vücudumuzu etkiliyor.
Günümüzde artık birçok yere “uçarak” ulaşıyoruz. Hemen herkes hava yollarını eskiye oranla çok daha fazla kullanıyor. Uçmak aslında insanoğlu için doğal olmayan bir ulaşım yöntemi. Nihayetinde kanatlarımız yok, uçacak şekilde evrimleşmedik. Ama saatte 500 milden daha hızlı gidebilen araçlar yapmayı başardık. Peki birkaç saat içerisinde bizi başka bir ülkeye hatta başka kıtalara ulaştıran bu ulaşım yönteminin vücudumuza etkileri neler?
Uçuş sırasında insan vücudunda çeşitli fiziksel ve psikolojik değişiklikler meydana geliyor. İnsanların, yolcu uçaklarının tipik yüksekliği olan 30 bin fitte seyahat edecek fiziksel özelliklere sahip olmadığı aşikar. Uçaklarda kabin içi basıncı düzenlenmeseydi, bu kadar yüksek irtifada oksijen seviyelerimiz hızla düşerek bilinç kaybına uğrardık.
Kabin basıncı her ne kadar düzenlense de hiçbir zaman deniz seviyesindeki oranlarda olmuyor. Bu nedenle vücudumuza daha az oksijen ulaşıyor. Sonucunda ise kendimizi daha bitkin, yorgun hissediyoruz.
Thorax dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre yüksek irtifada uçaklardaki kabin basıncı genç sağlıklı yolcularda bile kan basıncını düşürüyor ve kalp atış hızını artırıyor. Yine araştırmalara göre alkol tüketimi bu biyolojik değişiklikleri daha da kötüleştiriyor.
Kan basıncımızı düşürmenin ve kalp atış hızımızı artırmanın yanı sıra, birçoğumuzun büyük ihtimalle deneyimlediği başka değişiklikler de meydana geliyor. Örneğin basınç değişiklikleri nedeniyle kulakların uğuldaması/ çınlaması, değişen nem nedeniyle gözlerin kuruması, uçak yükseldikçe gazların genişlemesi ile şişkinlik veya gaz hissi gibi.
Ancak uzun mesafeli uçuşlardaki en büyük tehlike uzun süre hareketsiz oturmaktan dolayı oluşabilecek derin ven trombozu (DVT) (derin damarda kan pıhtısı).
Yine büyük ölçüde dehidrasyon ve havadaki düşük nem seviyelerine bağlı olarak ciltte değişiklikler de meydana gelebilir; birçok yolcu, uçuştan sonra cildinin daha kuru olduğunu fark ediyor.
Öte yandan hava yolculuğu genel olarak stresli bir süreç. Daha uçağa binmeden stres faktörleri ile karşı karşıya geliyoruz. Uzun kuyruklar, güvenlik kontrolleri, oradan oraya koşturan yolcular, uçağı kaçırma endişesi, taşınması gereken bagajlar, uzun yürüme bantları, bekleyişler, rötarlar… Uçuş anksiyetesi yaşayan yolcular için ise bu durum daha da zor. Kısacası hava yolculukları sadece fiziksel olarak vücudumuzu etkilemiyor. Stres hormonlarını da artırarak zihinsel sağlık üzerinde de olumsuz etkileri bulunabiliyor.
UÇUŞUMUZU NASIL DAHA GÜVENLİ VE KONFORLU HALE GETİRİRİZ?
Uçmanın vücudumuz üzerinde yaratabileceği potansiyel etkilerin uzun listesine rağmen birkaç basit önlemle uçuş sırasında güvenliğimizi ve konforumuzu en üst düzeye çıkarabiliriz.
- İYİ BİR UYKU ÇEKİN
Uçuşunuzdan bir gece önce en az yedi saat güzel bir uyku çekin. Uçuş sırasında uyumayı planlıyor olabilirsiniz ancak bu tam bir kumar. Uçuşta yaşanabilecek rötarlar, türbülanslar, yan koltukta horlayan biri ya da sürekli ağlayan bir bebek… Eğer uykusuzsanız her türlü aksilik daha da büyüyecek ve sizi daha yorgun düşürecek. - BOL SU İÇİN
Uçuş sırasında sağlığınızı korumanın en basit yollarından biri bol su içerek su kaybını önlemek. Uçak kabinlerinde nem oranı seviyelerinin çok düşük olmasının en önemli sebebi dışarıdan çekilen havanın yüksek irtifalarda neredeyse hiç nem içermemesi. Bu da ciltte, gözlerde, dudaklarda kuruluğa yol açabilir ve vücudunuzda dehidrasyona neden olabilir. El bagajınızda boş bir şişe ya da matara taşıyın ve uçağa binmeden önce doldurun. Birçok uluslararası havalimanında içme suyu çeşmeleri bulunuyor. - NEMLENDİRİN
Uzun bir yolculukta kabin içinde nem oranlarının düşüklüğü ciltte kurumaya yol açabilir. Yanınıza alacağınız minik boy bir nemlendirici losyon, burun spreyi, dudak kremi ve göz damlası tüm bu kuruluk ve gerginlik hissine karşı iyi bir iş görebilir. - EL HİJYENİ ÖNEMLİ
Uçuşunuz sırasında alabileceğiniz bir diğer önlem de el hijyenine dikkat etmek. Uçaklardaki düşük nem ve kuru ortam soğuk algınlığı veya virüslere yakalanma riskini artırabilir. Korunmak için açılıp kapanan masalar gibi yüzeyleri anti bakteriyel bir mendille silin, bir şeyler atıştırmadan önce elinizi dezenfekte edin. - ÇİĞNEYİN
Kalkış ve iniş sırasında kulaklardaki o korkunç basınç hissini ortadan kaldırmak için basit bir numara: Bir şeyler çiğneyin ya da yiyin. Yutma, östaki borusunu açarak küçük miktarlarda havanın girmesine izin vererek kulaklarınızdaki basıncın eşitlenmesine yardımcı olur. Yine esnemek ve yutkunma hareketi de bu hissin azalmasına yardım eder. - HAREKET EDİN
Özellikle uzun mesafeli uçuşlarda sürekli oturmak ve hareketsiz kalmak Derin Ven Trombozu denilen tehlikeli tabloya yol açabilir. Oluşan pıhtının kan içerisinde dolaşması, akciğerde kan akışını tıkayıp kişinin ölümüne sebebiyet verebilen bu tehlikeye karşı hareket etmek son derece etkili bir önlem. Emniyet kemeri ikaz ışığı söndüğünde koridorda bacaklarınızı esnetmek için ayağa kalkın, koridorda bir yürüyüş veya basit esneme egzersizleri yapın. Bu aynı zamanda şişkinlik hissinin azalmasına da yardım eder. - KOMPRESYON ÇORABI KULLANIN
Altı saatten fazla uçuyorsanız, uzun süre oturmanın yol açabileceği pıhtı riskini azaltmak için kompresyon çorabı kullanın. Kompresyon çorabı ayrıca şişlik ve bacaklarda oluşabilecek rahatsızlık hissine karşı da iyi gelir. - NEFES EGZERSİZLERİNDEN FAYDALANIN
Eğer uçmakla ilgili kaygılarınız varsa, özellikle kalkış ve iniş sırasında yoğunlaşan bu stresle baş edebilmek için derin nefes egzersizlerinden faydalanabilirsiniz. Birçok farklı nefes egzersizi bulunuyor. Bunlardan en basitini uygulamak için dik pozisyonda oturun. Bir elinizi kaburgalarınızın hemen altında karnınızın üzerine, diğer elinizi göğsünüzün üzerine koyun. Burnunuzdan derin bir nefes alın ve göğsünüzü hareket ettirmeden karnınızın elinizi dışarı doğru ittirmesine izin verin. Sanki ıslık çalıyormuş gibi kapalı dudaklarınızdan nefes verirken karnınızdaki elin içeri doğru hareket ettiğini hissedin. - DOĞRU BESLENİN
Uçuş öncesi ve uçuş sırasında vücudunuzu iyi beslemek bir diğer önemli faktör. Sindirim sisteminizi rahatsız edecek yiyeceklerden kaçının. Havayolu şirketlerinin çeşitli yemek alternatifleri olsa da bunlar damak tadınıza uygun olmayabilir ya da daha ekonomik bir uçuş için yemek dahil olmayan bir tarife tercih etmiş olabilirsiniz. Bu durumda yanınıza alabileceğiniz en akıllı atıştırmalık bir adet muz olabilir. Yüksek magnezyum ve potasyum oranına sahiptir ve sindirimi kolaydır, mideye zarar vermez. Karışık tuzsuz kuruyemiş ya da protein barlar da sağlam atıştırmalıklardır. Minik bir porsiyona dünya kadar para vermek istemiyorsanız kendi sandviçinizi de hazırlayabilirsiniz. İyi bir havalimanı sandviçi için işte birkaç ipucu: Ekmeğinizi besleyici, tam tahıllı tok bir ekmekten seçin. Islanmaması için çıkmadan hemen önce hazırlayıp paketleyin. Etsiz olması buzdolabı olmadan daha uzun süre dayanmasını sağlar, dolayısı ile et ve et ürünleri kullanmayın. Humus, avokado, peynir, yeşillikler ve kuru domates ise kullanabileceğiniz gıdaların başında geliyor. - ALKOLLÜ İÇECEKLERİ TÜKETİRKEN DİKKAT
Eğer uçuş sırasında alkol tüketen biriyseniz dikkatli olun. Alkol susuzluğa ve uyku bozukluğuna yol açabilir. Ayrıca sıkışık bir bağlantı uçuşunuz varsa pek yerinde bir tercih olmayabilir. Sınırlı bir şekilde tüketmeye (bir bira ya da bir kadeh şarap) ve bol su içmeye özen gösterin. - MİDENİZ BULANIYORSA
Mide bulantısı sorunu yaşıyorsanız seyahatiniz boyunca az miktarda yemek yiyin, susuz kalmamaya dikkat edin. Bulantı hissi ile baş etmek için naneli ya da zencefilli şeker tüketebilirsiniz. Eğer istifra ederseniz ağzınızı uçağın tuvalet musluğundan gelen su ile yıkamayın. Yanınıza su şişenizi alın ya da uçuş görevlilerinden bir bardak su isteyin. Yapılan araştırmalar uçaklardaki suyun çoğu zaman hijyenik olmadığını gösteriyor. İstifra ettiğinizde susuz kalırsınız, yine su tüketmeye dikkat edin. - BUNLARI YANINIZA ALIN
Yanınıza alacağınız birkaç şey uçuşunuzu daha konforlu bir hale getirebilir. Seyahat yastığı uçakta şekerleme yapmak istediğinizde boynunuzun o yana bu yana düşmesini engeller. Eğer ışıklı ortamlarda uyuyamayan, uykusu hafif biriyseniz bir göz maskesi sizin için kurtarıcı olabilir. Yine gürültüden korunmak için bir çift kulak tıkacı daha iyi bir uyku sağlayabilir. İster yaz ister kış aylarında uçun, havalandırmadan dolayı kabinde her zaman üşüme riski bulunur. Bir sweatshirt gerektiğinde battaniye, gerektiğinde yastık görevi görebilir.
JET-LAG’DEN NASIL KURTULUNUR?
NEDEN OLUR? Uçakla yapılan deniz aşırı yolculuklarda dünyanın zaman dilimleri geçilirken insan metabolizması bu hızlı zaman değişimine adapte olamaz. Özellikle batıdan doğuya doğru, gündüz uçuşlarında daha çok ortaya çıkar.
BELİRTİLERİ: Aşırı yorgunluk, uykusuzluk, mide ve baş ağrıları, oryantasyon bozukluğu, iştahsızlık.
NE YAPMALI? Yolculuk öncesinde iyice dinlenin, yolculuk öncesi ve sırasında bol sıvı tüketin ve yağsız hafif yiyecekler yiyin. Alkol tüketiminden kaçının ya da azaltın. Gidilecek zaman dilimine kendinizi mümkün olduğunca çabuk ayarlayın.