Sabahları bir fincan matcha ile güne başlamak, akşamları sıcak bir duş alıp uzun uzun cilt bakımına vakit ayırmak, hayatın kaosunu biraz olsun yavaşlatmak… İşte “yumuşak yaşam” tam olarak bunu anlatıyor. Sosyal medyada dolaşan bu akım, sürekli bir yerlere yetişmeye çalıştığımız, hayatı check-list gibi yaşadığımız düzeni reddediyor. Daha az stres, daha az hırs, daha fazla huzur… Çünkü bazen en büyük lüks, hiçbir şey yapmamaktır.
Yumuşak yaşam, yani soft living trendi nedir?
Zorlamayan, acele ettirmeyen, yorucu hırslarla doldurulmayan bir hayat… Yumuşak yaşam akımı, modern dünyada sürekli koşuşturma ve tükenmişlik hissine karşı bir tepki olarak doğdu. Özellikle sosyal medyada popülerleşen bu kavram, “hustle culture” (bitmeyen iş, başarı ve üretkenlik takıntısı) anlayışına meydan okuyor. Daha az stres, daha fazla konfor ve kendine zaman ayırma fikri üzerine kurulu. Peki, gerçekten bu kadar kolay mı?
Yumuşak yaşam trendini hayatınıza nasıl entegre edebilirsiniz?
Yumuşak yaşam mottosu, tembellik ya da sorumluluklardan kaçmak anlamına gelmiyor. Aksine, hayatı daha bilinçli bir şekilde yaşamak, kendini ikinci plana atmamak ve hızla tükenmeden ilerlemekle ilgili. İşte hayatı yumuşatmanın bazı yolları!
Zorlamayan bir rutin oluşturun
Güne “yapılacaklar listesi”yle değil, kendinize iyi gelecek bir alışkanlıkla başlayın. Bu, sevdiğiniz bir kahve demlemek, meditasyon yapmak ya da 10 dakika esnemek olabilir. Sabahları acele etmeden güne başlamak, tüm gününüzün ritmini değiştirir.
Sürekli ulaşılabilir olmayı bırakın
Telefonunuz çaldığında hemen açmak, gelen her mesaja anında yanıt vermek zorunda değilsiniz. Bazen mola vermek, dijital dünyadan çıkmak ve kendi alanınızı korumak en büyük özgürlük olabilir. Yumuşak yaşam anlayışı, sınır koyabilmekle de ilgilidir.
Kendinizi önceliklendirin
Sosyal hayatınızın temposunu kendiniz belirleyin. Bir plan sizi yoracaksa, iptal edin. Katılmak istemediğiniz bir etkinliğe sırf başkaları üzülmesin diye gitmeyin. Hayatınızı başkalarının beklentilerine göre değil, kendi enerjinize göre şekillendirin.
Bu trendin yükselmesi tesadüf değil. İnsanlar artık sürekli koşturmak yerine, yaşamdan keyif almak istiyor. Soft living yaklaşımı, başarının ve mutluluğun yalnızca hızda veya hırsta olmadığını hatırlatıyor.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Yeni bir alışkanlık kazanmak için 21 gün kuralı nasıl uygulanır?
Kapak: Pexels